Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Güzelyurt İlçe Başkanı Çağlar Gulamkadir, tüm sektörün bilinçli bir şekilde batırılmaya çalışıldığına dikkat çekti ve adına “hükümet” denen yapının her konuyu olduğu gibi bu konuyu da yönetemediğinin altını çizdi. Kanal Sim’de Serhat İncirli’nin sorularını yanıtlayan Gulamkadir, narenciye sektöründeki sorunları değerlendirdi.

“SEKTÖRÜN TÜM PAYDAŞLARI DARMADAĞIN”

Çağlar Gulamkadir narenciyenin 70 milyon dolarlık bir hacme sahip önemli bir tarımsal ihraç ürünü olduğunu belirtti. Bu yıl “hükümet” edenlerin politikasızlığından dolayı ürünlerin dalında kaldığına vurgu yapan Gulamkadir, sektörün tüm paydaşlarının darmadağın olduğunu belirtti.  Bölgede çok büyük sıkıntıların yaşandığını söyleyen Gulamkadir, Türkiye ile yapılan 15 bin ton kota anlaşmasının sadece Mandora mandalin için mi yoksa, hasadı başlamak üzere olan Valenciayı da mı kapsadığını sordu.

“BU RAPORLAR ORTAYA ÇIKTIKTAN SONRA DEVLET GİRİŞİM YAPMALIYDI”

Narenciyede bu yıl ilk olarak ağustos ayında Avrupa Akdeniz Bitki Koruma Örgütü tarafından yayınlanan bir raporda, “Yeşillenme” denen vektör böceğin, Kıbrıs’ın güneyinde tespit edildiğinin belirtildiğini hatırlatan Gulamkadir, bunun akabinde eylül ayında yinelenen raporda ise bu böceğin Limasol, Baf ve Larnaka’da tespit edildiğin ortaya koyulduğuna işaret etti. Gulamkadir, ocak ayında Türkiye’den gelen teknik heyetlerin sahada araştırma yaptığını ifade etti ve herhangi bir raporun henüz yayınlanmadığına dikkat çekti.

“KONUYLA İLGİLİ HİÇBİR ADIM ATILMADI”

“İlk raporlar ortaya çıktıktan sonra, devlet üzerinde düşeni yapmalı, konuyu araştırmalı ve girişim yapmalıydı” diyen Gulamkadir, konuyla ilgili hiçbir adım atılmadığını dile getirdi. Gulamkadir, “Türkiye’den Akdeniz İhracatçılar Birliği bu rapora istinaden Kasım ayında, KKTC’den gelen ürünlerin enginar da dahil dökme şeklinde değil işlenmiş, ambalajlı ve etiketli şekilde gelmesi gerektiğini ortaya koydular” diye konuştu. Aralık ve ocak aylarında, kesim ekiplerinin bölgeye gelmeye başladığını vurgulayan Gulamkadir, hasat dönemine gelindiğini, “hükümet” edenlerin ihracat konusunda yaşanan sıkıntılara Rusya-Ukrayna savaşı gibi konuları bahane göstermeye başladığını kaydetti.

“BİZ CTP OLARAK BÖLGEDE DEFALARCA GÖRÜŞMELER YAPTIK, SÜRECİ YAKINDAN TAKİP ETTİK”

“Biz CTP olarak bölgede defalarca üretici birlikleri, ihracatçı birlikleri, kontraktörler ile görüşmeler yaptık, süreci yakından takip ettik” diyen Gulamkadir, ortak görüşün önce bu hastalık ve vektör böcekle ilgili durumun net bir şekilde raporlaması gerektiği yönünde olduğunu belirtti. “Bizler yapıcı muhalefet anlayışı ile hareket ettik ve her fırsatta birincil önceliğimizin bu ürünün dalında kalmaması, heba olmaması olduğunu belirttik” diyen Gulamkadir, Mısır, İspanya ve İsrail’de bu vektör böcek olmasına rağmen ihracat yapılabildiğini hatırlattı.

“SN. ERSİN TATAR BU İŞİN NERESİNDEDİR VE NE YAPMAYA ÇALIŞIYOR?”

Ersin Tatar’ın konuyla ilgili Türkiye’deki yetkililerle görüştüğünü söyleyen Gulamkadir, söz konusu görüşme sonrası Türkiye’ye giden Tarım Bakanı ve Cypfruvex müdürünün orada tüm ihracatçıları aradığını iddia ettiğini belirtti. Ancak böyle bir görüşmenin tüm ihracatçılarla yapılmadığına dikkat çeken Gulamkadir, “Ayrıca Türkiye’deki ilgililere yanlış bilgi vererek bugüne kadar sadece 15 bin ton ürün alındığını söyleyerek ilgilileri yanıltmışlar ve kendi uyguladıkları kota ile adaya dönmüşlerdir” dedi. Tüm bu yaşananların ardından 15 bin ton kota anlaşmasını sadece iki ihracatçıya vererek geriye kalan ihracatçıların sürecin dışına atıldığını ifade eden Gulamkadir, “Aldıkları ürünler ellerinde kalmıştır. Bunun üzerine  sürecin dışında kalan diğer ihracatçılar KKTC Tarım Bakanlığından ihraç izni talebi yapmışlardır. Bakanlık ise ihraç izni vermemiştir” dedi.

“SORUN VEKTÖR BÖCEK OLSAYDI 15 BİN TON KOTASI DA OLMAZDI”

“Tarım Bakanlığı ekibi bilinçli bir şekilde gidiyor ve kendi toplumuna ambargo uyguluyor. Sorun vektör böcek olsaydı, 15 bin ton kotası da olmazdı” diye konuşan Gulamkadir, “Gidecek olan 15 bin tonda bu böcek taşınamaz mıydı?” diye sordu. Türkiye’ye giden söz konusu ekibin 15 bin tonu telaffuz ettiğini belirten Gulamkadir, bilinçli bir şekilde sektörün batırılmaya çalışıldığına dikkat çekti.

15 BİN TON KOTA ANLAŞMASI MANDORA İÇİNMİ YOKSA VALENCİAYI DA KAPSIYOR MU?

CTP İlçe Başkanı Çağlar Gulamkadir esas sorulması gereken sorunun, “15 bin ton kota anlaşması sadece Mandora mandalin için mi yapıldı yoksa hasadı başlamak üzere olan Valencia ürününü de mi kapsıyor?” olduğuna dikkat çekti ve toplamda 130 bin ton rekolte olduğunun altını çizdi. Bu ürünlerin 55-60 bin tonunun Mandora, geriye kalan 55-60 bin tonun Valencia ve 10 bin ton kadarının ise dalından kesilen Limon, Greyfurt ve Yafa olduğuna işaret eden Gulamkadir, esas sorunun, 120 bin ton ürünün ne kadarının ihracata gidebileceği olduğuna değindi.  “Tarım bakanı sürekli bir şekilde sorun yok açıklaması yapıyor. Bölgede yaklaşık üç bin üretici, üç farklı üretici birliğine üyedir” diyen Gulamkadir, ocak ayında üretici birliklerinden birinin, Cypruvex’in taban fiyatı açıklaması için bir eylem yaptığını kaydetti. Gulamkadir, ton başına Mandora için 5 bin 500 TL, Valensiya için ise 6 bin TL fiyat açıklandığını anımsattı.