Dışişleri Bakanlığı, federasyon için son deneme olan sürecin akamete uğramasıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin, devletinin egemen eşitliğinin tekrar tescilini öngören bir vizyon belirlediğini ifade ederek, “Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin belirlediği yeni politikasının değişmeyeceğini iyi bilen Rum liderin halkına gerçeği söylemesi gerekmektedir” dedi.

Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan basın açıklamasında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY) Lideri Nikos Hristodulidis’in Rum tarafında katıldığı bir ayinde Kıbrıs konusuna ilişkin yaptığı açıklamalar değerlendirildi.

“Her zamanki ve diğer geçmiş Rum liderler gibi, gerçekleri örtmeyi hedeflemektedir” denilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

“Önemli bir fırsat teşkil eden Crans-Montana sürecini sonuçsuz bırakmak için her türlü çabayı göstermekten geri durmayan Rum lider Hristodulidis’in, Kıbrıs konusundaki açıklamalarının kıymeti harbiyesi bulunmamaktadır. Sürecin çökmesinin baş mimarı olan Rum liderin, federal çözüme ulaşılması için gerçekleştirilen görüşmelerin Crans-Montana’da kaldığı yerden başlayacağını söylemesi en basit ifadeyle riyakarlıktır.

Mevcut statükonun devamını temin etmek ve Kıbrıs Türk Halkını izolasyon altında yaşamaya zorlamak maksadıyla Rum lider görüşme sürecini akamete uğratmıştır. Federasyon için son deneme olan sürecin akamete uğramasıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, Devleti’nin egemen eşitliğinin tekrar tescilini öngören bir vizyon belirlemiştir. Türkiye Cumhuriyeti’nin desteğiyle Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin belirlediği yeni politikasının değişmeyeceğini iyi bilen Rum liderin halkına gerçeği söylemesi gerekmektedir.

1963-74 yılları arasında Türk-İslam eserlerini bilerek ve isteyerek yıkan Rum tarafının lideri Hristodulidis ile Başpiskopos Yeorgios’un, dini bir ayini bile siyasi bir kürsüye çevirdiklerini üzülerek görmekteyiz. Rum kilisesinin papazlarına silah eğitimi verdiklerini bu vesileyle bir daha hatırlatmak isteriz. EOKA terör örgütünün kuruluş yıldönümünde, 'Yunanistan, Kıbrıs, Enosis' pankartı önünde, örgütü öven Rum liderin, Kıbrıs Türk Halkına karşı agresif bir silahlanma politikasını takip ettiğinin de altının çizilmesinde fayda görmekteyiz.”