Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC) devlet hastanelerinde yıllardır diyetisyen eksikliği yaşandığına dair yapılan açıklamalar, sorunun ciddiyetini gözler önüne seriyor. Girne'de bir yıla yakın süredir emekli olan diyetisyenin yerine birinin atanmadığı, Lefkoşa Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi'nde hasta sayısına göre yetersiz sayıda diyetisyen olduğu ve Mağusa Devlet Hastanesi'nde ise sadece tek bir diyetisyenin görev yaptığı ifade ediliyor.

Açıklamada, son olarak 2003 yılında münhal açıldığı ve sadece 2 kişinin devlet kadrosuna alındığı belirtilerek, bu süre zarfında sadece 3 diyetisyenin geçici memur veya geçici işçi kadrolarıyla görevlendirildiği ifade ediliyor. Sağlık Bakanlığı'nın defalarca kadro talebinde bulunmasına rağmen gereksiz görüldüğü için taleplerin reddedildiği vurgulanıyor.

Diyetisyenlerin tek görevinin obezite tedavisi yapmak olmadığına dikkat çekilen açıklamada, obezitenin önlenmesinin devlete ekonomik yük getirecek birçok hastalığın da önlenmesi anlamına geldiği vurgulanıyor. Diyet tedavisinin birçok hastalığın tedavisinde ilaç tedavisinden önce geldiği ve hastaların hastanede kalış sürelerinin kısalmasına veya hastanede yatışlarının engellenmesine destek olduğu belirtiliyor. Bu durumun ülke ekonomisine de önemli ölçüde fayda sağladığına dikkat çekiliyor.

Açıklamada, diyetisyenlere gösterilen önemsiz muamele ve diyet polikliniklerinin yeterince geliştirilmemesi gibi sorunlar da dile getiriliyor. Hastane mutfaklarının özelleştirildiği ve şirketlerin diyetisyenlerinin bulunmasının yeterli olmadığı belirtilerek, devlet hastanelerine dışarıdan gelen yemeklerin hijyenik koşullarda doğru porsiyonlanarak sunulmasının hastane diyetisyenlerinin görevi olduğu ifade ediliyor. Ayrıca, şirketlerin güncel hasta sayılarının verilebilmesi ve gereksiz yemek masraflarının önüne geçilebilmesi için hafta sonu ve tatil günlerinde de yeterli sayıda diyetisyenin hastanede bulunması gerektiği vurgulanıyor.

Şu anda devlet kadrosunda sadece 2 diyetisyen olduğuna dikkat çekilen açıklamada, diyetisyenlerin kalabalık bir grup olmadığı ve seslerini duyurmak için sokaklara çıkıp Meclis önüne gitme imkanlarının olmadığı ifade ediliyor. Dünya genelinde ve Türkiye'de diyetisyen sayılarının artırıldığına vurgu yapılırken, KKTC'de bazı hastanelerde hiç diyetisyen bulunmadığı veya sayıların yetersiz olduğu belirtilerek, bu konuda acil tedbirler alınması gerektiği vurgulanıyor.