Dünya Çevre Günü’nün bu seneki temasında insan ve doğa arasındaki bağa odaklanıyor.

Her sene Birleşmiş Milletler önderliğinde kutlanan 5 Haziran Dünya Çevre Günü, 2017 temasında doğayla insan arasındaki bağa odaklanıyor. Özellikle büyük şehirlerin insanı doğadan ve doğanın döngülerinden ayrı yere koyduğu bu dönemde musluktan akan suyun kaynağının dağlar ve dereler olduğu unutuluyor, gelen faturayla suyun, parası ödendikçe istenildiği gibi tüketebilen bir meta olduğu düşünülüyor. Kurdun, kuşun, balığın ve bitkinin hakkı önemsenmiyor.

Birleşmiş Milletler bu yıl insanı doğaya dönmeye davet ediyor. Kişilerin yapabildiğince, kendi çabasıyla neyi başarabilirse ve doğadan ne algılıyorsa o bağlantıyı kullanarak doğaya dönmesini istiyor. Atası köyde yaşamaya devam eden şehirli toplulukların “memleketi” ziyaret etmesi, parkları mesken tutmayı sevenlerin Abbasağa’da, Moda sahilinde çimlerde zaman geçirmesi, şehir bahçelerinde ve balkonlarında bitkilerle zaman geçirenlerin hep birlikte toprağa dokuması ya da yaşam merkezli herhangi bir öğretiye sahip grupların bir arada zaman geçirip doğaya saygısını ifade edebilmesi…

İşte bunların hepsi ve her biri bu yılki dünya çevre gününün temasında yer alıyor. Her koşulda bizi besleyen, var eden doğanın bu gün tekrar akla gelmesi bu seneki ana tema.