İki öğretmen sendikası basın toplantısı yaptı, okullardaki sıkıntıları açıkladı.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası ile Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü dolayısıyla ortak bir basın açıklamasında bulundu. Açıklamada hükümete rağmen, okulları açık tutan öğretmenlere teşekkür edildi.

Açıklama şöyle:

Okullarda salgınla mücadelede yetersiz finansman ve öğretmenlere devlet desteğinin olmaması da dahil olmak üzere yıllardır vurguladığımız temel eşitsizlikler ile mücadele etmekteyiz.

Okullarımızın birçoğu öğretmen eksikliği, okul yöneticisi eksikliği, hademe eksikliği ve temizlik malzemeleri eksikliği ile açılmış, 4. haftaya girmemize rağmen bu eksiklikler tamamlanmamıştır.

Pandemi sürecinin yarattığı eşitsizliklerin yanında siyasetçilerin küçük oy hesapları ile eğitime müdahale etmesi artık bardağı taşırmıştır. Okullarımız bir yandan pandemi ile mücadele ederken, diğer yandan aşağıdaki sorunların yarattığı olumsuzluklardan okullarımız olumsuz yönde etkilenmektedir.

Buna göre;

1-      Okula giriş çıkışlar, öğrenci velilerinin test zorunluluğu ve taahhütname ile ilgili okullara detaylı genelge gönderilmemiştir. Geçen yıl hazırlanan genelgenin gözden geçirilerek, daire müdürlükleri tarafından okullara gönderilmesini talep ediyoruz.

2-      Bakanlığın hazırladığı pandemi kılavuzu ile KTÖS, KTTB ve KTOEÖS tarafından hazırlanan kılavuz arasında ciddi farklılıklar vardır. Üç örgütün hazırladığı kılavuz, sağlık ve güvenlik açısından çok daha detaylı ve kapsayıcıdır. Sürdürülebilir eğitim için hazırladığımız kılavuzun yürürlüğe konmasını talep ediyoruz.

3-      Geçici öğretmen alımlarında liyakata bakılmasını, KHK sıralamasına dikkat edilmesini, okul müdürlerinin raporlarının dikkate alınmasını ve pedagojik formasyona uygun atamalar yapılmasını talep ediyoruz.

4-      Pandeminin en önemli kuralı olan sosyal mesafe birçok okulumuzda uygulanamıyor. Öğrencilerin yan yana oturduğu okullarda vakalar tırmanışa geçti. Sınıf ortamlarının sosyal mesafeye göre iyileştirilmesini talep ediyoruz.

Eğitim Bakanı’na soruyoruz:

1-      Neye göre atama yapıyorsunuz? 

2-      Neye göre geçici öğretmenlerin yerini göreve başladıktan sonra değiştiriyorsunuz? 

3-      1 hafta içinde aynı sınıfa nasıl 3 farklı öğretmen atayabiliyorsunuz? 

4-      Başka bir okulda üç hafta boyunca 1. sınıfları okutan geçici öğretmeni nasıl başka bir okula gönderebiliyorsunuz? 

5-       Bir başka okulda geçici öğretmenin yanına, ihtiyaç olmadığı halde, ikinci bir geçici öğretmeni nasıl verebiliyorsunuz

6-      Bakanlıkta yapılan görevlendirmeler kimsenin uhdesinde olmamalı, ihtiyaç varsa sınav ile bakanlığa kadro alınmalıdır. Bu süreçte de önce okulların kadro ihtiyaçları tamamlanmalıdır. Bakanlığa görevlendirme yapılacak diye, pandemi sürerken okulları öğretmensiz, yöneticisiz bırakmaya hakkınız var mıdır?

7-      Kalabalık okullara rağmen kolejlere hala öğrenci alınarak tüm çocukların sağlık hakkı hiçe sayılıyor. 44 (sayı değişebilir) öğrenciye ulaşan sınıflarda sağlıklı eğitim mümkün müdür?

8-     Devletin başındaki tüm yetkililerin katılımı ile kurdele kesilerek açılan okullarımız da dahil birçok okulumuzda müdür, müdür muavini, öğretmen, hademe olmadığını ve öğretmenlerin burada eğitim için mücadele ettiğinin fakında mısınız?

9-      Bakanlık olarak, amaçsız ek bütünleme ve ek tamamlama sınavları ile öğretmenin emeğini hiçleştirerek, öğrencinin gözünde de eğitimi değersizleştirdiğinizin farkında mısınız?

“Ne haliniz varsa görün” deniyor.
Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi ve Eğitim Bakanlığı, okullarda oluşturulan “Pandemi Kurallarına”; okulların dezenfeksiyon kontrolü, taşımacılık denetimi, araçların dezenfeksiyon kontolü dahil, gerçekleştirilmesine imkan olmayan bir çok görev vermiştir ve yükü okulların, öğretmenlerin sırtına yüklemiştir. “Ben yazdım tamamdır, ne haliniz varsa görün!” denmektedir.

Laik, çağdaş, bilimsel eğitimden gittikçe uzaklaşan, “kişisel özgürlükler” denilerek siyasallaştırılan eğitimin yarattığı sonuçları yakın coğrafyamızda görüyoruz. Bu kabul edilemezdir. Ülkemizin bu anlayışla yönetilmesine izin vermeyeceğiz.

Bugün “ 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü”. Böyle bir günde, öğretmenin emeğine saygı duyulmasını, pandemi yönetilirken söz, yetki ve kararlar alma noktasında okulların da yer almasını istiyoruz.”