Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, KKTC'de 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı Töreni'nde konuştu.

"1974 Barış Harekatı'nın önünü açan Ecevit'i, Erbakan'ı ve Türkeş'i rahmetle ve minnetle anıyorum"

Kıbrıs Barış Harekatı'nın 49. yıl dönümünde aranızda olmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Sözlerimin hemen başında bir kez daha istiklal ve istikbalimiz uğrunda can veren aziz şehitlerimizi burada rahmetle yad ediyorum. Rabb'im hepsinin mekanını cennet, makamını ali, ruhlarını şad eylesin. Rabb'im, bizlere de şehitlerimizin uğruna hayatlarını feda ettikleri kutlu emanetlere sahip çıkmayı nasip eylesin diyorum. Kahraman gazilerimize Allah'tan sağlıklı ve bereketli ömür niyaz ediyor, her birine tek tek şükranlarımı sunuyorum.1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın önünü açan dönemin başbakanı Sayın Ecevit'i, Başbakan Yardımcısı Sayın Erbakan'ı, sayın Türkeş'i rahmetle ve minnetle anıyorum. Şehitlerin hatırasına sahip çıkan Kıbrıslı kardeşlerimi tebrik ediyorum. 

Fotoğraf: AA

"Türk ordusu 49 yıl önce yazdığı destanla Kıbrıs'a barış ve huzur getirdi"

Geleceğe emin adımlarla yürüyebilmek için geçmişi çok iyi bilmek zorundayız. 1963-1974 dönemi Kıbrıs Türkleri için kan, gözyaşı ve katliam demekti. Ada'da tek bir Türk bırakmamaya yeminli ENOSİS sevdalıları barış ve huzuru dinamitledi. İnsanlık onurunu ve vicdanını ayaklar altına alarak Kıbrıs Türklerine zulmetti. 

Burada bu güzel topraklarda korkunç katliamlara şahitlik ettik. Gözünü kin ve nefret bürümüş hastalıklı bir zihniyetin neler yapabileceğini hem de çok acı bir şekilde bu topraklarda gördük. Her şey yapıldı, her türlü zulüm işlendi, ama Türk Milleti zalimlere asla boyun eğmedi. Kıbrıs Türkü'nün direniş azmini ve özgür yaşama iradesini kıramadılar. Türkiye'nin, tüm riskleri göze alarak Kıbrıs Türk halkının yanında olacağını hesap edemediler. Türk Ordusu, 49 yıl önce mücahit kardeşleriyle omuz omuza çarpışarak yazdığı destanla Kıbrıs Adası'na barış, istikrar, demokrasi ve huzur getirdi. Yok etmek istedikleri Kıbrıs Türkleri, bugün Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti çatısı altında, kendi bayraklarının gölgesinde güvenle yaşıyor. Türkiye'nin de sarsılmaz desteğiyle Kıbrıs Türk halkı geleceğine daha bir umutla bakıyor.

"Bu topraklarda işlenen katliamları ne unutacağız ne de unutturacağız"

Türkiye'nin Garanti Antlaşması'ndan doğan hak ve yükümlülükleri çerçevesinde kahraman Mehmetçiğin Ada'ya ayak bastığı 20 Temmuz 1974 gününün, Kıbrıs Türkü'nün asla yalnız olmadığını ve Türk milletinin hiçbir zaman boyunduruk altına alınamayacağını dünyaya bir kez daha gösterdi. 20 Temmuz, Kıbrıs Türk Halkı'nın barış ve huzur özlemi doğrultusunda, egemenlik haklarının ve eşit statüsünün korunmasının sembolüdür. Rumların yeni lideri ENOSİS-EOKA bayrakları altında poz veriyor. EOKA terör örgütünün silahsız, çocuk, yaşlı, kadın demeden katlederek, toplu mezarlara gömdüğü masumların kimlik tespitine dahi karşı çıkıyorlar. Gerçekleri yani yaptıkları mezalimi ve katliamı bu şekilde tüm dünyadan gizlemeye çalışıyorlar. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, buna muvaffak olamayacaklar. Bu topraklarda işlenen katliamları ne unutacağız ne de unutturacağız. Dünyanın da unutmasına asla izin vermeyeceğiz.

"Bütün çabamız barışın kalıcılığını temin etmek"

Rumların Kıbrıs Türkü'ne tahammülü olmadığını tarih apaçık gösterdi. Kıbrıs Türk tarafının yarım asrı aşkın bir süre çözüm için her türlü çabayı ortaya koyduğu müzakerelerden sonuç alınamamasının nedeni de bu. Türkiye ve Kıbrıs Türkleri hiçbir zaman müzakereden, uzlaşıdan kaçmadı. Zulmü bildiğimiz halde intikam peşinde koşmadık, kin gütmedik. Ada'nın iki unsurunun bir arada, barış içinde yaşamasının yollarını samimi şekilde aradık. Bütün çabamız Ada'ya 1974'te getirilen barışın kalıcılığını temin etmek.

"Federal bir çözümün mümkün olmadığını artık herkesin anlaması gerekiyor"

Adadaki gerçekler apaçık ortadayken, federal bir çözümün mümkün olmadığını artık herkesin anlaması gerekiyor. Cumhurbaşkanı Sayın Tatar'ın 2021 yılında Cenevre'de ortaya koyduğu vizyona vakit kaybetmeksizin karşılık verilmelidir. Kıbrıs Türklerinin egemen eşitliği ve eşit uluslararası statüsü tescil edilmedikçe yeni bir müzakere sürecine girişilmesi söz konusu değildir. Kıbrıs Cumhuriyeti adını gasp eden Rum tarafının yaptığı tek iş, kendi kabahatini gizleyerek, başta Avrupa Birliği olmak üzere üçüncü taraflara bizleri şikayet etmektir. Kıbrıs Türkü'nün eşit ve egemen ayrı bir halk olduğunu kabullenmedikleri gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin anavatan Türkiye ile gönül ve dava birliği içinde olmasından da rahatsız oluyorlar. 20 Temmuz 1974'te bu bağların ne kadar güçlü olduğunu gördüler. Şartlar ne olursa olsun, Kıbrıs Türklerinin eşit egemenliğinin ve eşit uluslararası statüsünün teyit edilmesine yönelik gayretlerimizden geri durmayacağız. Çalışmalarımız, maruz bırakıldığınız hukuk dışı, gayri insani izolasyonun ve ambargonun kaldırılması hedefiyle kararlılıkla sürecek.

"Türkiye, Kıbrıs Türkü'nün varlığının, egemenliğinin, varlığının her zaman garantörü olacaktır"

Kıbrıs Cumhuriyeti adını gasbeden Rum tarafının yaptığı kabahati gizleyerek 3. taraflara bizi şikayet etmektir. Federal bir çözümün mümkün olmadığını herkes anlamalıdır, adil bir çözüm istiyoruz. Bu Ada'da işlenen katliamları ne unutacağız ne de unuttturacağız. Anavatan Türkiye, Kıbrıs Türkü'nün varlığının, egemenliğinin, varlığının her zaman garantörü olacaktır. Ada'da eşit statü kabuıl edilmeden yeni bir müzakere söz konusu değildir.

Erdoğan ve Tatar geçit törenini izledi

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve KKTC Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmaların ardından geçit törenini izledi. Kıbrıs gazilerinin torunlarıyla yürüdüğü geçit töreninde askeri birlikler, bando takımı ve üniversite öğrencileri de yer aldı.

Tören sonrası tribüne giden Erdoğan'a vatandaşlar sevgi gösterisinde bulundu. Bu sırada bir kadın Erdoğan'ın elini öperek sevgisini gösterdi.,

Fotoğraf: AA

Programa, KKTC Başbakanı Ünal Üstel, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, DSP Genel Başkanı Önder Aksakal, HÜDA-PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, AK Parti Genel Başkan yardımcıları Ömer Çelik, Zafer Sırakaya, MHP İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, MİT Başkanı İbrahim Kalın, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Büyükelçi Akif Çağatay Kılıç katıldı.

"Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni bir an evvel tanıyın"

BM Kürsüsü'nden yaptığı tarihi çağrıyı tekrarlıyorum: Gelin Ada'daki gerçeklere sırtınızı dönmeyin. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni bir an evvel tanıyın. 

Erdoğan, Lefkoşa'daki Atatürk Anıtı'nı ziyaret etti

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi ziyaret için geldiği Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde (KKTC), Lefkoşa'daki Atatürk Anıtı'na çelenk bıraktı.

Ercan Havalimanı açılışı ve 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı törenleri için KKTC'nin başkenti Lefkoşa'ya gelen Erdoğan, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar'la Atatürk Anıtı'nı ziyaret etti.

Anıta çelenk bırakan ve Anıt Özel Defteri'ni imzalayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra kendisini bekleyen vatandaşları selamladı.

Fotoğraf: DHA

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anıt Özel Defteri'ne şunları yazdı:

"Aziz Atatürk, kahraman Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrıs Türk Halkı ile güç ve gönül birliği içerisinde gerçekleştirdiği 20 Temmuz Barış Harekatı'nın 49'uncu yıl dönümüne ulaşmanın heyecan ve gururunu yaşıyoruz. Bu vesileyle Anavatan, garantör Türkiye'nin, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne olan sarsılmaz desteğinin altını tekraren çiziyoruz. Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin hakkını, hukukunu ve egemenliğini her platformda savunmaya devam edeceğiz. Ruhun şad olsun."