Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman Meclis’te yaptığı konuşmada, insanlar arasında ekonomik anlamda uçurumların derinleştiğine dikkat çekti ve “ortadakilerin” giderek kaybolduğunu vurguladı. CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman Meclis’te, narenciye, sanayi, emlak vergisi ve eğitimle ilgili konuştu.

“Devletin devrede olması gerekiyor”

Güzelyurt’ta uzun süreden beridir narenciyeyle ilgili problem yaşandığını belirten Erhürman, söz konusu probleminin iki açısının olduğunu söyledi. Narenciyede uzun yıllardır biriken problemlerin devam ettiğini kaydeden Erhürman, “Diğer taraftan da hastalık dolayısıyla kısa vadede çözüm üretmemiz gereken bir problem var kaşımızda” dedi. Tufan Erhürman söz konusu meseledeki asıl sorunun, planlama olduğunun altını çizdi. Tarım Bakanı ile temas halinde olduklarının altını çizen Erhürman, Güzelyurt’ta da tüm paydaşlarla temas halinde olduklarını vurguladı. Meselenin “sıkışmış bir noktada” olduğunu belirten Erhürman, ihracat açısından sıkıntılı bir dönemde olunduğunu söyledi. Narenciyede kısa vadede bir hastalığın sorun olduğunu ancak uzun vadede asıl sorunun planlama olduğuna dikkat çeken Erhürman, dönemsel olarak karşımıza çıkan meselelerde, devletin devrede olması gerektiğine işaret etti ve “Ortaya çıkan sorun, üreticinin yarattığı bir sorun değildir” ifadelerini kullandı. Söz konusu sorun çıktığında, üreticinin yanında olmak gerektiğine dikkat çeken Erhürman, “Zarara uğramayacağını bilmesi gerekir üreticinin. Üreticiye net olarak destek bilgisi gitmesi gerekiyor ki karın ağrısından uzaklaştıralım” dedi.

“Üreticiyi üretimde tutmaya devam etmeliyiz”

“Üreticiyi üretimde tutmaya devam etmeye yükümlüyüz” diyen Erhürman, narenciyede de başka alanlarda olduğu gibi plansız iş yapıldığını vurguladı. Planlamanın çok daha önceden yapılması gerektiğine işaret eden Erhürman, “2019’da mandoraya geçmek, destek kapsamından çıkarıldı. Bu çıkarılmış olmasına rağmen, 2020 yılında tekrar dahil edildi. Bunlar öngörü ile ilgilidir. Planlama ve zamanında davranma derken, bundan bahsediyoruz” diye konuştu. “Üretici ile ihracatçı ile temastaysanız, zamanında önlemleri almak durumundasınız. 2019’da önlemler alınmış ama 2020’de vazgeçilmiş” diyen Erhürman bugün elde kalan mandoranın 70 bin ton olduğunu söyledi. Tufan Erhürman, “Üretici ve ihracatçıdan aldığımız bilgi de eğer hastalık meselesi olmasaydı bile, mandorayı ihracat ettiğimiz ülkelerden aldığımız para, arzu ettiğimiz düzeyde olmayacaktı” diye konuştu. Cypruex’in özerkleştirilmesi gerektiğini ifade eden Erhürman, kısa süreli problemin hastalık olduğunu vurguladı. Her yıl aynı dönem benzer sorunların yaşandığını dile getiren Erhürman, mandora meselesinin ciddi şekilde masaya yatırılması gerektiğine dikkat çekti. Erhrürman, “Bu hastalıkla mücadeleyi Kıbrıslı Rumlar ile vermemiz gerektiği açıktır. Bu konudaki mücadeleyi eşgüdüm şeklinde sürdürmemiz yaşamsaldır. Zaman kaybetmeden gerekli girişimlerin yapılması gerekir” dedi.

“Yapılan işlerin hepsi yanlış”

“Turizm Bakanlığına bağlı Koop-Süt’te zam 10’dan 5 TL’ye indirildi” ibarelerini anımsatan Erhürman, Koop-Süt’ün bir kooperatif olduğunu vurguladı. Tufan Erhürman, “Hangi kooperatif bir bakanlığa bağlı olabilir ki?” diye sordu. Saçmalığın dibine vurulduğuna işaret eden Erhürman, “Nasıl oldu da Koop-Süt hesap yaptı, nasıl oldu da 10 TL’den 5 TL’ye düştü zam?” diye sordu. Sütün, denetimli mal kapsamına alınabileceğini ifade eden Erhürman, yapılan işlerin hepsinin yanlış olduğuna vurgu yaptı.

“Emlak vergisi metrekare üzerinden hesaplanmaya devam ediliyor”

Belediyelerin emlak vergisi meselesiyle ilgili de konuşan Erhürman, pek çok vergide artış olmasına rağmen, bu konunun “hükümet” tarafından gündeme gelmediğini vurguladı. CTP olarak yaptıkları önerilerin ne olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Ekonominin bu kadar sıkıntılı olduğu dönemde bir kişinin kendine kadar yetecek emlağı olması durumunda, emlak vergisinin artırılması sıkıntılıdır. Pek çok kişinin üzerinde birçok emlak duruyor. Ama biz emlak vergisini metrekare üzerinden hesaplamaya devam ediyoruz” diye konuştu. Belediyelerin gelirlerinin artırılmasının önemine işaret eden Erhürman, “Lüks ya da ihtiyacından fazla emlağa sahip olanlarda, değişiklik yapmak durumundasınız. Az kazanandan az, çok kazanandan çok vergi denilenin yansımasıdır bu” dedi. İnsanlar arasında uçurumların derinleştiğine dikkat çeken Erhürman, “ortadakilerin” giderek kaybolduğunu söyledi. Belediyelerin trafik cezalarından alacaklarının olduğuna da vurgu yapan Erhürman, “Bir belediye aralık ayına kadar alacaklarını almış, diğer belediye en son mart ayında almış. Belediyelerin gelirlerinin ödenmesi gerekiyor” diye konuştu.

 

“Federasyonlara ayrılan pay, komik”

Federasyonlarla ilgili bütçelerin ortaya çıktığını belirten Erhürman, “Gerçekten pek çok federasyon açısından kendilerine ayrılan pay, komik denecek düzeyde. Alt yapı eksikliklerine dokunmak mümkün değil. Spor alanında kendilerini döndürmeleri imkansız” ifadelerini kullandı. Fonu maliyenin yönetimine vermenin başka bir şey, dilediği gibi kullanacağını yaratmanın ise başka bir şey olduğunu ifade eden Erhürman, “Bu toplanan fonun yüzde 70’i ilgili alana harcanacaktır diyelim en azından. 276 milyon toplanıyor fonda, 42 milyonu spora gidiyor” dedi. CTP olarak fonlar meselesini yeniden masaya yatırma konusunda kararlı olduklarını vurgulayan Erhürman, fonların bu şekilde yönetilemeyeceğini kaydetti.

“Üniversite mezunlarının girdiği sınavda başarı oranı yüzde 5”

Kamu Hizmeti Komisyonu’nun (KHK) yaptığı sınavların “korkunç” alarm verdiğine dikkat çeken Erhürman, “Geleceği dair endişelerimizi katlayan bir şey” dedi. Daha milliyetçi bir eğitim sisteminden bahsedildiğini söyleyen Erhürman, “Hani o çok milliyetçi olsun diye uğraşan arkadaşlar var ya, KHK’nın yaptığı bir sınavda 20 Temmuz Barış Harekatı nereden gerçekleşti diye soru var. Sınava girenlerin yüzde 50’si çıkarma plajı diye adı bile olan yerden çıkarma yapıldığından bihaber çıktı” dedi. Üniversite mezunlarının girdiği bir sınavda başarı oranının ise yüzde 5 olduğuna vurgu yapan Erhürman, “Lise statüsünde olanların normalde girmesi beklenen ama üniversite mezunlarının da girdiği bir sınavda, ilk üçe girenlerin ikisi lise, biri üniversite mezunu” dedi. “Bu üç verinin üçü de bizi delirtmesi lazım” diyen Erhürman, ortaya çıkan verilerin dehşet şeyler olduğunu kaydetti.

“Sanayicinin nefes alması mümkün değil”

Türkiye Cumhuriyeti ile yeni bir protokol imzalandığını hatırlatan Erhürman, “İmzalanan protokolde TC finansman desteği ile yapılacak olan organize sanayi bölgelerinden yabancı yatırımcıların 3 milyon Euro yatırım yapmak kaydıyla Kıbrıs Türklerin sahip olduğu kiralama olanaklarına sahip olması gündemde. Organize sanayi bölgesi yasasında özellikli sanayi bölgeleri için 20 milyon Euro en az yatırım koşulunu getirdik. Diğer koşullar da buradaki sanayi yatırımcısının yapamayacağı yatırımlardı. Şimdi elbette TC desteğiyle organize sanayi bölgesi yapmamız önemli. Bizim sanayicimizin rekabet edemeyeceği bir düzeyle karşı karşıya kalırsa, bu ülkede bizim sanayicimizin nefes alması mümkün değildir” dedi. Tufan Erhürman, “Kıbrıs Türk sanayicisinin baş edemeyeceği bir rekabetle karşı karşıya kalmaması, yaşama koşuludur. Sanayi bölgesi olsun ama sanayicimiz olmasın diye bir yaklaşım olamaz” ifadelerini kullandı.