Peş peşe yaşanan pitbul saldırıları tehlike arz eden köpek ırklarını yeniden gündeme getirdi. 14 Ocak, bu köpeklerin kısırlaştırılarak kayıt altına alınması için son gün. Peki, yeni yasal düzenlemeler ne olacak? Detaylar haberimizde.

Gaziantep’te 2 pitbull'un saldırısına uğrayan 4 yaşındaki Asiye ağır yaralanmıştı. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi'nde doku nakli yapılan küçük kıza seri operasyonlar yapılıyor. 

Küçük Asiye’nin yaşadığı korkunç olay, tehlikeli ırk köpeklerin bakımlarının nasıl olması gerektiğini ve sorumsuz sahipler hakkında yapılması gereken cezai işlemleri gündeme getirdi.

6 tehlikeli köpek ırkı

Tarım ve Orman Bakanlığı tehlikeli köpek ırkı listesini Amerikan Pitbull Terrier, Dogo Argentino, Fila Brasilerio, Japanese Tosa, American Staffordshire Terrier ve American Bully ırkı olarak güncellemişti.

Parklar bu köpekler için yasak

Geçen yıl kabul edilen Hayvanları Koruma Kanunu'na göre tehlikeli ırk kabul edilen köpekler dışarı ancak ağızlıkla çıkarılmalı. Çocuk oyun parkları ve yakınlarında gezdirilmesi de yasak.

Köpeklere mikroçip takılacak

Tehlike arz eden bu köpek ırkları kısırlaştırılacak, aşıları tamamlanacak.
Mikroçip ve kontrol işlemlerinin tamamlanmasının ardından ise il veya ilçe tarım ve orman müdürlüklerince kayıt altına alınacak. Bir nevi pasaportları olacak. 

Kayıt için son tarih 14 Ocak

Tehlike arz eden 6 ırktan köpeği olanların devlete bildirmeleri zorunlu. Kayıtlar için son tarih 14 Ocak 2022 olarak belirlendi.

Hayvanlarını kaydetmeyen sahiplere para cezası

Verilen süre içinde kayıt işlemlerini tamamlamayan ve kısırlaştırmayan hayvan sahiplerine 11 bin lira para cezası uygulanarak, köpeklere el konulacak.

Bu tarihten sonra bu köpeklerin sokağa terk edilmesi halinde ise köpek sahiplerine 30 bin lira ceza verilecek.

Ayrıca tehlikeli ırklar sadece kayıt altına da alınmayacak. Rehabilitasyon ve eğitim süreci de olacak. Konu hakkında yapılacak çalışmalar Bakanlığın gündeminde.

İhmal edilen durumlarda hapis cezası da var

Ayrıca, Türk Ceza Kanunu hükmünce, sorumluluğu altındaki hayvanın başkaları için tehlike arz etmesi durumunda, sahiplerine 6 aya kadar hapis cezası da uygulanabiliyor.

"Gözetimi altında bulunan hayvanı başkalarının hayatı veya sağlığı bakımından tehlikeli olabilecek şekilde serbest bırakan veya bunların kontrol altına alınmasında ihmal gösteren kişi, altı aya kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır." 

81 il valiliğine genelge gönderildi

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı ise dün sahipsiz ve tehlike arz eden hayvanlarla ilgili 81 ilin valilik ve belediyelerine genelge gönderdi.

Sorumluluğunu yerine getirmeyen belediyelerin de hukuki veya cezai sorumlulukları olduğu vurgulandı.

Sahipsiz hayvanlar bakımevlerinde rehabilite edilecek

Tehlike arz eden bu hayvanların sahipleri, hayvanın en yakın bakımevine bırakmayı isterse bu talep geciktirilmeksizin yerine getirilerek, rehabilite edilen hayvan bakımevinde tutulacak.

Ayrıca, sahipsiz hayvanlar bakımevlerinde rehabilite edilecek.

Genelge ile bu yasakların uyulmasına kati suretle uyulması sağlanacak.

Belediyelerce, genelge hükümlerinin uygulanmasında alınacak tedbirlerle sahipsiz ve tehlike arz eden hayvanların yaşama hakkı ihlal edilmeyecek.

İnsan yaşamını tehdit eden üzücü hadiselerin tekrar yaşanmaması için de vatandaşların ve bilhassa çocukların can güvenliğinin temini amacıyla tedbirlerin uygulanmasında herhangi bir aksaklığa mahal verilmeyecek.

14 Ocak’tan sonra neler değişecek?

Tehlike arz eden köpek ırklarına yönelik düzenlemeyi Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Sadık Aydos ve Türk Veteriner Hekimleri Birliği İkinci Başkanı Hüseyin Haluk Aşkaroğlu TRT Haber’de değerlendirdi. 

Prof. Dr. Oğuz Sadık Aydos, temel sorunun tehlike arz eden köpeklerde değil, onları yetiştiren insanlarda olduğunu belirterek, uğranılan zararların köpek sahiplerinden tanzim edilmesi gerektiğini söyledi:

“Bazı illerimizden kahredici haberler geliyor. Mesele, bu köpeklerde değil. Pitbull cinsi köpekler güçlü köpekler evet. Fakat temel sorun bu köpekleri yetiştiren kişilerde. Dolayısıyla hedef almamız gereken varlık köpekler değil, insanlar. Türk Ceza Kanunu’ndaki hükümler ortada. Olayın sadece cezai boyutu yok, hukuki boyutu da var. Mesala, bu olaylarda uğranılan zararların bu köpeklerin sahipleri tarafından tanzim edilmesi gerekiyor.

14 Ocak’a kadar bu köpeklerin kısırlaştırılması ve çip takılması gerekiyor. Aksi halde köpekler sahiplerinden alınarak, hayvan barınaklarına teslim edilecek.”

“14 Ocak’tan sonra tehlikeli ırkları sahiplenmek yasak”

Türk Veteriner Hekimleri Birliği İkinci Başkanı Hüseyin Haluk Aşkaroğlu ise 14 Ocak’a kadar tehlike arz eden köpek sahiplerinin nasıl bir yol izlemesi gerektiğine değindi:

“Hayvanların kimliklendirilmesiyle ilgili bir yönetmelik yayınlandı. Bu yönetmelik çerçevesinde Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve onlara bağlı olan serbest hekimler vasıtasıyla kimliklendirme işlemleri yapılabiliyor. Yine kamu otoritesi, Tarım ve Orman Bakanlığına bağlı il ve ilçe müdürlükleri vasıtasıyla kimliklendirilmeler yapılıyor. Buralarda, hayvanlara mikroçip uygulanıyor. Bu çipleri veri tabanına kaydediyorlar ve hayvanlara pasaport veriyorlar. Sadece tehlikeli ırklar için değil, bu kimliklendirmeyi tüm ırklar için yapmak gerekiyor. Ama tehlikeli ırklar için 14 Ocak son gün. Bu tarihten sonra sahiplenmek yasak. Mevcut sahipler, hayvanlarının kendilerine ait olduğunu ispatlayacaklar. Bu çerçevede de sorumluluklarını yerine getirecekler.”

"Barınaklarda çok iyi denetimler yapılmalı"

Hayvan barınaklarının durumu da hayvan severleri endişelendirebiliyor. Bazı barınaklar çok iyi durumdayken bazılarında böyle olmayabiliyor. Prof. Dr. Aydos, tüm barınaklarda çok iyi denetimlerin yapılması gerektiğini vurguladı:

“Sürekli olarak Avrupa’yı ve Batılı ülkeleri gösteriyoruz ama oralardaki süreçte hayvanlar toplu şekilde katledilmiştir. Ardından da bulunan hayvanlar uyutulup götürülmektedir. Avrupa’da sokaklarda köpek görmüyoruz ama bu bizim hayvanlara daha az değer verdiğimiz anlamına gelmiyor. Yasal düzenlemeler var ama mesele bunların uygulanmasında ve teftiş edilmesinde. Bizim temel olarak, bu köpekleri değil, bu köpekleri bu hale getiren insanları ele almamız gerekiyor. Bu köpekler, tehlikeli ırk ama bunun nedeni çok güçlü oldukları için. Dolayısıyla, barınaklarda çok iyi denetimler yapılmalı. Şöyle bir algı da var. Hayvanları sokaktan alan bazı görevler, çok bakımsız barınaklara götürüldüklerinde hayvana bir yaptırım uyguladığını düşünüyor. Bu sağlıklı bir bakış açısı değil.”

Kaynak: TRT Haber