Sosyal medya hesabından paylaşım yapan Uzun'un yazısı şöyle:

Güç ve Başarıya iki şekilde ulaşılıyor, bir Başarıyı yakalayanlar, bir de Başarının yakaladıkları, yani Leyleklerin getirdiği başarı..

Son zamanlarda başarıyı yakalayanlardan çok, Zembille gelen Başarının yakaladığı kişilerle karşılaşıyoruz hep…

Bunu özel hayatta, özellikle Bürokrat ve Siyasilerde çok sık gördüğümüz bir özeliktir…

Bu Arenada başarılıyı arayan, sorgulayan ya da isteyen de yoktur zaten…

Hal böyle olunca Toplumdan da farklı müzik aletlerinden çıkan farklı farklı ton ve ritminde sesler çıkıyor…

İnsanlarımızı Müzik aletlerini Üflemeli, Vurmalı, telli, Basmalı ve yaylı diye beş guruba ayırmak mümkün olmasa bile…

ÜFLEMELİ olanlar, sürekli üflenenler, efsunlu olan, rüzgarı arkasına alıp yükselenler…

VURMALI olanlar, sürekli darbe yiyen, üstleri çizilen, ne yapsa yaranamayanlar…

TELLİ olanlar, sürekli gidip gelen amma bir türlü mesafe alamayanlar işleri bitmeyenler…

BASMALI olanlar, sesiz olan, ses vermesini istediğiniz zaman da tuşuna basıp istediğiniz sesi aldıklarınız…

YAYLI olanlar, sürekli yay gibi gerili olanlar ne yapsanız gerginliği geçmeyen sürekli eleştiren ve muhalif olanlar…

Biz yıllarca sadece Davul, Deplek, Keman ve Zurna’yı bildik ve ayni sesleri burdan aldık…

Her iki gurupta da nedendir bilmiyorum üflemeli enstrümanlar bir adım önde…

Hayatımıza son zamanlarda giren bir tane var ki, girdi gireli sosyal boyuta ikili ilişkilerde en çok da Bürokrasi ve Siyaset’e damgasını vurdu herkesin dilinde…

Adolphe Sax tarafından tasarlanan bir enstrüman… SAXSOFON…

Anlamı ise Sax’ın Sesi anlamına gelmekte…

Nedendir bilmem amma adı bizde çok tuttu…

Hatırlıyorum da düğünlerde Zurnacılar zurnayı çalarken bazen zurnanın ağzından salyası akar, zurnacı mendili ile siler ve üflemeye devam ediyordu…

Üflemeli olduğuna göre muhtemelen bu enstrümanı çalanların da salyaları akıyor olmalı…

Eminim ki Sax bile enstrümanın bu kadar isim yapacağını kendi bile hayal edemezdi…

Bizde kıyağın da torpilin de pabucunu resmen dama attı…

Ben yine de Bizim Zurnaya sahip çıkmalıyız diyorum…

Kıbrıs ağzıyla söyleyebilecek tek şey, İşimiz Zurnaaaa