Emirname Çilesi Bitmedi... Ayşegül Baybars gitti Emirname, bitmedi... Öyle bir diken ki sırtımızda çakılı duruyor acısı da yüreğimizi burkuyor... Yasalar ve düzenlemeler insanımızın mutluluğu, sağlığını ön planda tutarak sosyal ve ekonomik yönden refahı İçin yapılır... Onları boğmak, Fakirleştirmek için değil. O günkü Başbakan Ersin Tatar tarafından, UBP’nin Emirname politikalarını belirlemek için Genel Sekreter Ersan Saner görevlendirilmişti...

O günkü çalışma ve görüşme komitesinin başına getirilen Sn Ersan Sanerin Emirnamenin yanlış olduğunu,çözümün de kendi çalışmalarının sonucu olarak elinde hazır olduğunu her fırsatta dile getirmişti. Zaman değişti Genel Sekreter ve Komite Başkanı Başbakan oldu, bitmiş olan çalışmalar elinde, Ayşe Gül hanım da mahallede, ayaklarının içinde işleri karıştırmıyor yokuşa da sürmüyor...

Peki neden kaç zamandır Başbakanın Emirname ile ilgili hiçbir söylemi veya eylemini göremiyoruz... Aksine en ağır şartları olan 17 yıllık Karpaz emirnamesinin biraz daha yumuşatılmasını beklerken onun benzeri olan Mehmetçik emirnamesini plana çevirmiş ve kırk iki günlük askı süresini de başlatmış oldu...

Bu plan ne diye sorulduğunda da Bilgim yoktu, benden habersiz yapıldı diyor... Herkes hatırlayacak, UBP’nin emirname ile ilgili ciddi ihmali olduğunu konuşuluyordu... Ayşe Gül Hanım Ersan Sanerin bu toplantılara düzenli katılmadığını, konu İle ilgili hiçbir yazılı veya sözlü görüş belirtmediğini ısrarla söylüyordu... Biz de hiç inanmamıştık....

Peki bu gün Ersan Saner Başbakan ve yürütmenin başında, komitesindeki sağ kolu da içişleri müsteşarı, Emirname kapsamındaki üç Belediye Başkanı da siyasetten hükümete yakın, formül de cebindeyse engel olan nedir... Halkımız Pandemi ve ekonomik zorlukların altında can çekişiyor, Ölüm kalım mücadelesi verirken, Bu rahatlık nedendir....l Peki Başbakanın korkusu veya çekindiği ne olabilir ki...

Elindeki formüle mi güvenmiyor yoksa Emirnamenin yürürlükte kalmasına mı inanır orda fayda mı görüyor...