Halkın Partisi, UBP-DP-YDP hükümetinin kuruluş biçimine ve halk iradesinin yok sayılmasına tepki olarak bir yıl önce, 19 Mayıs 2022 tarihinde aldığı "sine-i millet" kararının birinci yıl dönümü dolayısıyla bir açıklama yayınladı. Halkın Partisi'nin açıklamasında, "bir yıl önce ülkemizde demokratik teamüllere aykırı bir şekilde sandık ve halk iradesi yok sayılarak kurulan bu gayrimeşru hükümet, bir yılda değerlerimizin, kurumlarımızın ve demokrasiye dair temel ilkelerimizin zarar görmesine ve yıpranmasına neden olmuştur" denildi.

Açıklamada, Halkın Partisi'nin bu durumu sineye çekmeyeceğini ve milletvekilliği yeminine sadık kalarak tepki gösterdiğini belirtildi. Halkın Partisi'nin Meclis'ten çekilme kararının, kendi ilkelerine ve Kıbrıs Türk Halkının kendi kendini yönetme inancına saygının bir yansıması olduğu vurgulandı. Son bir yılda yaşananlar, gayrimeşru hükümetin istifaya zorlanması gerektiğini ve böyle bir hükümetle işbirliği yapmanın yanlış olduğunu göstermiştir.

Açıklamada devamla, UBP, DP ve YDP'nin hükümet kurma konusunda müdahaleye "evet" dedikleri ve bağımsızlık andına aykırı davrandıkları ifade edildi. Bu durumun halk iradesine müdahale edildiği bir araç haline geldiği ve insanları sandıktan soğuttuğu belirtildi. Ayrıca, Meclis'teki muhalefetin gayrimeşruluğa göz yumarak normal yasama faaliyetlerini sürdürdüğü ve bu demokrasi ayıbının önünü örtmeye çalıştığı ifade edildi.

Açıklamada, son bir yılda ülkede yaşanan kaosun ve kurumların zayıflamasının, gençlerin göç etmesine ve ülkenin demokratik yönetimine olan inancın azalmasına yol açtığı belirtildi. Kurumların zarar gördüğü ve değerlerin yıprandığı vurgulanarak, demokrasiye dair en temel ilkelerin zarar gördüğü ifade edildi. Ayrıca, gayrimeşru hükümetin ihalesiz iş yapabilmesi için Meclis'ten geçirdiği yasa ile hukukun üstünlüğüne darbe vurulduğu ve Anayasa'nın yok sayıldığı ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, bir milletvekili için yapılacak olan araştırma taleplerinin, UBP-DP-YDP hükümetinin engellemesiyle demokratik denetimin yapılamadığı ve hesap verilebilirliğin ortadan kalktığı belirtildi. Son olarak, Halkın Partisi'nin demokrasi ve hukukun üstünlüğü mücadelesini sürdüreceği vurgulanarak, Kıbrıs Türk Halkı'nın iradesinin mutlaka sandığa yansıtılması gerektiği ifade edildi.