Ulusal Birlik Partisi Miletvekili Hasan Taçoy Hakikat TV’de katıldığı programda Ceren Ercih’in sorularını yanıtladı.

Ülkede son dönemde yaşanan olayların toplumsal huzur açısından dikkat edilmesi gereken bir durum olduğuna işaret eden Taçoy, “her gün sabah acaba bugün ne ile karşı karşıya geleceğiz diyerek gözlerimizi açıyoruz” dedi.

Taçoy, sahte diploma ve üniversitelerdeki yolsuzlukların son dönemdeki en önemli konu olduğunu ifade ederek, olayların “nasıl bir daha bunlar yaşanmaz” yaklaşımıyla ele alınması gerektiğini söyledi.

Söz konusu üniversitenin Güzelyurt için taşıdığı öneme vurgu yapan Taçoy, yaşanan olayların özelde bölge halkında genelde de KKTC’de infial yarattığını kaydetti.   

Taçoy, “Güzelyurt ‘u ekonomik olarak ne kadar sıkıntıya soktuğunun farkında mıyız ?” diye sordu.

“TÜM ÜNİVERSİTELERİN DENETLENMESİ LAZIM”

Hasan Taçoy, üniversitelerde dıştan gelen bir denetim mekanizmasının ortaya çıkması gerektiğini vurgulayarak, “tüm üniversitelerin denetlenmesi lazım.Huzuru sağlayabilmek için kararlı bir şekilde ‘şunu yapıyoruz’ demeliyiz. YÖDAK’ın 6 tane personeli var, YÖDAK bu denetimi yapamayacak. YÖDAK’ın görevi akredite etmektir” dedi.

“ÜNİVERSİTELERDE ETKİN DENETİMİN SAĞLANABİLMESİ İÇİN GÜÇLÜ BİR HÜKÜMETİN GÖREVDE OLMASI LAZIM”

Üniversitelerde etkin denetimin sağlanabilmesi için güçlü bir hükümetin görevde olması ve konuyu sürekli gündemde tutması gerektiğinin altını çizen Taçoy, iç denetim mekanizmasıyla birlikte ülkeyi daha ileriye götürecek kalitenin de üniversitelere getirilmesinin şart olduğunu söyledi.

Taçoy, üniversitelerde denetimi ve kaliteyi etkin kılmanın sadece ilgili bakanlıklarn değil hükümetin başında olan kişilerin görevi olduğunu vurgulayarak, “yarattığımız sorunları çözmek bizim sorumluluğumuz olmalıdır” dedi.

Narenciyede rekoltenin geçen yıldan tahmin edildiğini dile getiren Taçoy, buna rağmen son güne kadar beklenmiş olduğunu anımsattı ve bunu eleştirdi. 

“EKSİK KALAN POLİTİKALARIN SORUMLUSU ÜLKENİN TEPESİNDEKİ KİŞİDİR”

“Niye benim politikalarım burada eksik kaldı” diye soran Taçoy, “burada sorgulanması gereken ülkenin en tepesindeki insandır. Güzelyurt’ta meydana gelen söz konusu iki olayın Güzelyurt’u ekonomik olarak ne kadar sıkıntıya soktuğunun farkında mıyız? Bunu telafi edebilmek ve ekonomik yaşantıyı yeniden canlandırabilmek için ne yapıyoruz noktasındaki anlayışı bir önce sert bir dille yapılabilecek bir şekle sokmalıyız” dedi.

“AYNI TOPLANTIYA AYNI ANDA  BİRÇOK KİŞİNİN GİTMESİ YANLIŞ”

Hükümet ve devlet yetkililerinin son dönemdeki yurt dışı ziyaretlerini “kıvılcım olarak gidiyoruz, ateş tam olarak alevlenmeden geri dönüyoruz” sözleriyle eleştiren Taçoy, yurtdışı temasların önemli olduğunu, ancak sürekli aynı yerlere aynı kalabalık ekiplerle gidilmesinin bir değeri bulunmadığını söyledi.

Taçoy, “Yurt dışı temasları önemli, ancak sürekli toplu halde aynı kişilerle aynı yere gidilmesinin fazla bir değeri olmaz. ‘Aynı toplantıya aynı anda  birçok kişinin gitmesi yanlıştır” dedi.

Hasan Taçoy, 2005 yılında muhalefet milletvekiliyken dönemin Cumhurbaşkanı Talat tarafından kendisine verilen görev ve yetkiyle, UBP Genel Başkanı Eroğlu’nun da onayını alarak, Strazburg’ta Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi’nde temaslarda bulunduğunu anımsatarak, “bir misyonumuz vardı, Kıbrıs Türk Halkı’nın sesini orada duyurmak. Seçilmiş bir miletvekili olarak AKPA’ya gidip orada bazı konuları dillendiribiliyoruz. Ayrıca AB Parlamentosu’na da yıllarca gittik ve bir network ağı oluşturduk. Orada çıkan raporlarda bir değişiklik yaptırabilecek kadar yabancı milletvekili sayısına ulaştık ve bir güç elde ettik. Oradaki milletvekillerine derdimizi anlatıp bazı milletvekillerini yanımıza almayı başardık ve sesimizi duyurabildik” dedi.