Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği ile Avcılık Federasyonu’ndan Sert Ortak Tepki:
“Hayvanların Zehirlenerek Öldürülmesi İnsanlık Suçudur, En Ağır Cezalar Verilmelidir”
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği ile Avcılık Federasyonu, son haftalarda ülkenin farklı bölgelerinde yaşanan köpek zehirlenmeleri ve hayvanlara yönelik yasa dışı eylemlerle ilgili ortak bir açıklama yayımladı.
Birlik adına konuşan Can Polat Şemi, hayvanların zehirlenerek öldürülmesinin hem vicdanları hem de doğayı derinden yaraladığını belirterek, “Bu yaşananlar insanlık ayıbıdır, doğaya ihanettir” dedi.
“Tüm çabalarımıza rağmen yetkili kurumlar sessiz kaldı”
Şemi, Hayvancılar Birliği’nin ve duyarlı vatandaşların defalarca uyarıda bulunmasına rağmen, ne hükümetin ne de belediyelerin bu konuda yeterli adımı atmadığını belirtti:
“Aylarca bu konuyu gündeme taşıdık. Başta Tarım Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve belediyeler olmak üzere tüm ilgili kurumlara defalarca çağrı yaptık. Ancak tüm çabalarımıza rağmen köpek zehirlenmeleri devam ediyor.
Başıboş köpek sorunu giderek büyüyor, vatandaş mağdur oluyor, hayvanlar can veriyor, ama kimse sorumluluk almıyor.”
Şemi, hem üretici bölgelerinde hem de şehir merkezlerinde artan başıboş köpek sayısının kontrol altına alınması gerektiğini, aksi halde hem insan güvenliğinin hem de doğadaki dengenin bozulduğunu vurguladı.
“Yasalar açık, cezalar ağır ama uygulanmıyor”
Açıklamada, yürürlükteki yasaların hayvanlara karşı işlenen suçlarda oldukça net olduğu hatırlatılarak şu ifadeler yer aldı:
“Her kim yasa dışı bir eylem sonucu bir hayvanın ölümüne sebebiyet verirse 6 yıla kadar, hayvana işkence çektirerek öldürürse 7 yıla kadar hapis cezası alabilir.
Ancak bu cezalar kağıt üzerinde kalmamalı, uygulanmalıdır. Kimseye ayrıcalık tanınmamalıdır.”
“Doğaya sahip çıkmak hepimizin görevi”
Şemi açıklamasını şu sözlerle tamamladı:
“Zehir atanlar katildir. Bu zihniyetle mücadele etmek, sadece hayvancının veya avcının değil, bu ülkede yaşayan herkesin görevidir.
Doğayı, hayvanları ve yaşamı korumak devletin, belediyelerin ve toplumun ortak sorumluluğudur.
Sessiz kalmak suça ortak olmaktır.”