Halkın Partisi Parti Meclisi, 30 Temmuz 2025 tarihinde yaptığı toplantıda, Ekim ayında gerçekleşecek Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Genel Başkan Kudret Özersay’ın aday olmaması ve partinin herhangi bir adayı desteklememesi yönünde karar aldı.

Toplantı, saat 19.15’te Yakın Doğu Üniversitesi Kütüphanesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Karar, Parti Meclisi'nin oybirliğiyle alındı ve kamuoyuna Genel Başkan Kudret Özersay tarafından açıklandı.

Toplantı sonrası Özersay yaptığı basın açıklamasında, Halkın Partisi’nin Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday çıkarmayacağını ve herhangi bir adayı da desteklemeyeceğini belirtti. Parti olarak yapılacak olası bir erken genel seçime hazırlanacaklarını ifade etti.

Açıklamanın tamamı şu şekilde:

Bilindiği üzere Halkın Partisi yolsuzluklara, hırsızlıklara, partizanlığa, liyakatsizliğe, hukuksuzluklara karşı mücadele eden, ülkedeki çürümüşlüğü ortadan kaldırma hedefiyle çalışan bir siyasi partidir. Meclis dışında olmamıza rağmen ortaya koyduğumuz muhalefetin etkili ve sonuç alıcı olduğu herkesin malumudur. Ancak son dönemde sahte diplomadan rüşvete, yasa dışı işlemlerle devlet kurumlarının batırılmasına varıncaya kadar çok ciddi bir toplumsal ve siyasal çürümüşlükle, yozlaşmayla karşı karşıyayız.

Devlet bu haldeyken, devletin kurumları sapır sapır dökülürken devletin başı anlamına gelen Cumhurbaşkanlığının, yani devlet başkanlığının yetkileriyle bu sorunlara karşı, bu düzeyde bir çürümüşlüğe karşı etkili şekilde mücadele etmenin pek de mümkün olamayacağı herkesin malumudur. Bu batırılan ve adeta çöken devlet yapısının yeniden ayağa kaldırılması için, yolsuzluklara ve adaletsizliklere karşı etkili bir mücadele için bu dönemde Halkın Partisi olarak biz Cumhurbaşkanlığından ziyade hükümette yer almayı çok daha anlamlı ve gerekli görüyoruz.

Değerli basın mensupları, Parti Meclisi ülkemizin içinde bulunduğu şartları, konjonktürü dikkate alarak Halkın Partisi’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarmaması yönünde karar almıştır. Halkın Partisi Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendi adayını çıkarmayacak ancak yapılacak bir erken genel seçime hazırlanarak hükümete gelip ülkedeki bu yıkımı ortadan kaldırmak, yolsuzluklara, hırsızlıklara ve partizanlığa son vermek için çalışacaktır.

Bildiğiniz üzere Halkın Partisi olarak biz Kıbrıs sorunuyla ilgili olarak bugüne kadar yerleşmiş kalıpların dışında farklı bir çözüm şeklini tarif ettik ve buna evrimsel, adım adım ilerleyen işbirliğine dayalı alternatif bir yol, “üçüncü yol” adını verdik. sadece Kıbrıs’taki tarafların değil, Garantörlerin de dahil olacağı şekilde bölgemizde işbirliğine dayalı bir vizyon tarif ettik.

Aradan geçen son 10 yılda Kıbrıs Türk siyasetinde bu kavramın, yani Kıbrıs sorununun çözümünde işbirliği kavramının giderek yerleşmesinden ve siyasi yelpazenin tüm kesimlerinin bunu benimsemeye başlamış olmasından memnuniyet duyuyoruz.

Biz bu seçim sürecinde adayların ortaya koyacakları vizyon ve yaklaşımları kendi vizyonumuza göre değerlendireceğiz, aday olacak olanlara bazı soru ve eleştirilerimiz de olacak. Bu şekilde parti tabanımıza ve vatandaşlarımıza yol göstermeye çalışacağız, vatandaşların seçimde kararlarını sağlıklı bir şekilde vermelerine, oylarını buna göre vermelerine yardımcı olmaya çalışacağız.

Dolayısıyla Halkın Partisi olarak bu Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde aktif bir katılım göstereceğiz, Kıbrıs sorunu ve Cumhurbaşkanlığıyla bağlantılı konularda açıklamalarımızı, önerilerimizi ve eleştirilerimizi yapmaya devam edeceğiz. Bu anlayış temelinde Halkın Partisi tabanına vizyonumuz çerçevesinde ışık tutup seçmenin hür iradesiyle karar vermesine yardımcı olacağız.

Öte yandan şunu da net şekilde şimdiden vurgulamak istiyoruz: Henüz resmi olarak seçim süreci başlamamış olmasına rağmen bazı kesimler arasında birtakım pazarlıkların yapıldığı ve adaylara destek açıklamalarının bu pazarlıkların sonucunda geldiği hem bilinmekte, hem de konuşulmaktadır. Halkımızın bu türden yaklaşımları doğru bulmadığını da dikkate alarak Halkın Partisi olarak bu seçim sürecinde partimizle görüşmek isteyen tüm adaylarla görüşeceğimizi, kapımızın açık olacağını ancak hiçbir parti veya aday ile makam-mevki pazarlığı yapmayacağımızı özellikle şimdiden vurgulamak istiyoruz.

Bu vesileyle Parti Meclisimizin kararını sizlerle paylaştıktan sonra şunu da kendi adıma bu partinin Başkanı olarak söylemek istiyorum: Bu dönemde ve bu şartlarda, memleket bu haldeyken şahsen ben Cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak bakmadım ve Parti Meclisimizden de talebim “aday çıkarmayalım” yönünde oldu.

Parti Meclisimizin benimle aynı görüşü paylaşarak, bu talebimi destekleyerek oybirliği ile aday çıkarmama yönünde karar almış olmasından ayrıca büyük bir memnuniyet duyuyorum. Memleketimize hayırlı olsun.