YDÜ Kütüphane Salon 4’te yer alan, 4 oturumdan oluşan ve tüm gün sürecek sempozyum eski Yüksek Mahkeme Yargıcı ve eski Ombudsman Emine Dizdarlı ve YDÜ Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Yeter Tabur’un açılış konuşmalarıyla başladı.

Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Hasan Esendağlı, yurt dışında olduğundan konuklara video kaydı aracılığıyla seslendi.

-Dizdarlı

İlk sözü alan Emine Dizdarlı, birçok tanımda insan haklarının tüm insanların sadece insan olmakla sahip olduğu temel hak ve özgürlükler olarak ifade edildiğini kaydederek, her insanın eşit doğduğunu ve doğduğu andan itibaren bazı haklarla donatıldığını söyledi.

İnsan onur ve haysiyetini koruma niyetinin insan haklarının temelini oluşturduğunu kaydeden Dizdarlı, bu kavramın ortak bir evrensel değerler sistemi üzerine inşa edilerek uluslararası norm ve standartları belirleyen insan hakları çerçevesi haline geldiğini belirtti.

Ülkedeki durumu da değerlendiren, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin KKTC iç hukukunun bir parçası olduğunu söyleyen Dizdarlı, “Maalesef bugüne kadar ulaşmamız gereken aşamalara ulaşmadık. Daha yürünecek çok yolumuz olduğunu düşünüyorum…” dedi.

-Esendağlı

Yurt dışından olduğundan sempozyuma video kaydı aracılığıyla katılan Kıbrıs Türk Barolar Birliği Başkanı Esendağlı, “Gerek dünyada gerek bölgemizde insan hakları anlamında hiç de iç açıcı olmayan gelişmeler, geriye gidişin yaşandığı süreçlerden geçiyoruz” dedi.

Esendağlı, sempozyumun içinde bulunulan kötü atmosfere ışık olmasını temenni etti.

-Tabur

YDÜ Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Tabur da konuşmasında, insan hakları kültürünün oluşturulması, hakların anlaşılması, korunması ve geliştirilmesine katkı koymak için kamu kurum, kuruluşları ve sivil toplum örgütleriyle ortak proje ve etkinlikler düzenlediklerini söyleyerek, “Ülkemizde insan hakları ile ilgili girişimlerin yaygınlaştırılmasını temenni ediyoruz” dedi.

İnsan haklarının korunması ve geliştirilmesi konusunda sorumlulukların öncelikle devletlere ait olduğunu ancak medyadan, sivil toplum örgütlerine kadar tüm kurum ve bireylerin iş birliğini gerektirdiğini kaydeden Yeter Tabur, “İnsan hakları bilincinin ve insan haklarının tam olarak benimsenmesi ve uygulanması için gerekli sorumluluk duyusunun bireylerde özellikle sivil toplum kuruluş ve medyada bulunması büyük önem taşıyor” şeklinde konuştu.

Sempozyumda açılış konuşmalarından sonra oturumlara geçildi.