İnternet Servis Sağlayıcıları Birliği (İSSB) ile sektör temsilcileri bugün Başbakanlık binası önünde toplanarak, UBP-DP-YDP Hükümeti’nin Türk Telekom’la imzaladığı protokolü sert bir dille eleştirdi.
İSSB Başkanı Olgu Tansuğ Başbakanlık önünde yaptığı açıklamada, protokolün “ülkenin haberleşme altyapısına vurulan ağır bir darbe niteliğinde” olduğunu iddia ederek, “Telekomünikasyon Dairesi’nin altyapısından üst yapısına kadar tüm varlıklarını hükümet eliyle peşkeş çeken” maddelerle dolu olduğunu savundu.
Protokolün içeriğinin aylardır kamuoyundan saklandığını aktaran Tansuğ, imzalanan protokolle ülkenin haberleşme altyapısının özel bir şirkete devredildiğini ve bununla da kalmayarak Telekomünikasyon Dairesi’nin aylık 35 milyon TL’lik gelirini bu şirkete her ay aktarmayı garanti altına aldığını iddia etti.
– “Protokol kapsamında 25 yıl boyunca, diğer firmaların internet hizmeti vermesi yasaklandı”
Tansuğ, konunun sadece gelir transferi olmadığını söyleyerek, ilgili protokol kapsamında 25 yıl boyunca, diğer firmaların internet hizmeti vermesinin yasaklandığını kaydetti.
Sadece yerel firmalara değil, ilgili protokolle Telekomünikasyon Dairesi’ne de fiber optik hat çekme yasağı getirildiğini aktaran Tansuğ, bu uygulamanın uluslararası bağlantılara kadar genişletildiğini de dile getirdi.

Elektrik borçları için son ödeme tarihi 5 Kasım…
İçeriği Görüntüle
Tansuğ, konuyla ilgili görüşmek üzere defalarca bakanlara randevu talebinde bulunduklarını ancak bakanların kendileri ile görüşmekten kaçındıkları iddiasında da bulundu.
Başkan Tansuğ, bakanlara bazı soruları olduğunu da belirterek, şöyle konuştu:
“Bu protokol neden bugüne kadar sır gibi saklandı ve neden ihalesiz şekilde yürürlüğe kondu? Maliye Bakanlığı nezdinde yapılan çalışmalara göre 40 milyon dolar değerindeki yatırım, bir gecede nasıl 130 milyon dolara çıktı? Aradaki 90 milyon dolar farkın açıklaması nedir? Yerli firmalar 5 yılda tamamlama taahhüdü verirken, Türk Telekom’un 1 yılda tamamlama vaadi için herhangi bir cezai şart neden eklenmemiştir? ‘Yatırımcı’ olarak gösterilen bu özel şirket, sistemi Telekomünikasyon Dairesi’nin geliriyle finanse ediyorsa, bu nasıl bir yatırım modelidir?”
Tansuğ, protokolde, Türk Telekom’un fiber optik altyapıyı kurarken “Telekomünikasyon Dairesi’nin personelinden, araçlarından, depolarından ve taşınmazlarından ücretsiz şekilde yararlanacak, ihtiyaç duyulan yeni binalar, santraller, depolar ve enerji sistemleri devlet bütçesiyle inşa edilecek, talep ettiği lokasyonlarda yapılacak boru ve rögar yenilemeleri devlet tarafından finanse edilecek” maddeleri olduğunu söyleyerek, “Devlet bu kadar kaynağı zaten ayırıyorsa, Türk Telekom’a neden ihtiyaç duyuluyor?” şeklinde sordu.
-“Karşımızda ülkenin geleceğini değil, kendi siyasi çıkarlarını düşünen bir anlayış var”
Hükümeti samimi olmamakla da suçlayan Tansuğ, karşılarında ülkenin geleceğini değil, kendi siyasi çıkarlarını düşünen bir anlayış olduğunu savundu.
Tansuğ, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Erhan Arıklı’nın Meclis kürsüsünde söz konusu işin yapılması için Türk Telekom’a baskının yukardan geldiğini söylediğini ve bu ifadeyle TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı mı ima ettiğini de sordu.
Kendisinin ‘yukarıdan geldi’ ifadesinin TC Cumhurbaşkanı Erdoğan olduğuna inanmadığını belirten Tansuğ, “Sayın Erdoğan’ın, Türk Telekom Kuzey Kıbrıs’ta perakende şirket kursun, yerli yatırımcıları batırsın, Telekomünikasyon Dairesi’nin gelirlerine el koysun, o gelirle yatırım yapsın ya da yerli firmaların 40 milyon dolara yapabileceği işi reddedin, ihalesiz şekilde 130 milyon dolara Türk Telekom’a verin dediğine inanmıyoruz.” dedi.
Bakan Arıklı’nın “Biz bu işi zaten yapamıyoruz.” sözünü de hatırlatan Tansuğ, Türk Telekom’a tanınan imtiyazların yalnızca onda birinin yerli firmalara tanınması durumunda, projeyi çok daha başarılı, hatta Güney Kıbrıs’tan bile ileri düzeyde gerçekleştirebileceklerini kaydetti.
Başkan Tansuğ’nun konuşması sonrasında sektör temsilcileri Başbakanlık önüne siyah çelenk bıraktılar.