Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, BM Genel Sekreteri Antonio Guterres’in çağrısıyla 25 Kasım’da Berlin’de üçlü bir toplantı gerçekleştirileceğini anımsatarak, bu toplantıda her zaman olduğu gibi meşru hak ve çıkarları koruma kararlılığı içerisinde, gerçekçi ve yapıcı tutumlarını sürdüreceklerini belirtti.

Cumhurbaşkanı Akıncı, “Kıbrıs sorununun adadaki iki toplumun eşitliğini, güvenliğini ve özgürlüğünü teminat altına alan iki kurucu devlete dayalı adil ve kalıcı federal bir çözüme kavuşturulmasına yardımcı olabilecek her ortamı ve fırsatı değerlendirmek, en başta halkımıza karşı sorumluluğumuzdur. Ben sorumluluğumun bilincinde olarak Berlin’de bulunacağım. Umarım muhatabımın tutumu da aynı olur” dedi.
Akıncı, yaptığı yazılı açıklamada, Berlin’de yapılacak üçlü görüşme ve şahsına yöneltilen eleştirilere de yanıt

“SÜREKLİ AYAR VERME TELAŞIYLA HAREKET EDENLERE TAVSİYEM, YÜZLERİNİ HALKA DÖNMELERİ VE TOPLUM İRADESİNE SAYGI GÖSTERMELERİDİR”
“Böylesi bir görüşmeden önce, içimizde ısrarla sergilenen kimi yaklaşımlar karşısında ise daha fazla sessiz kalmak mümkün değildir” diyen Akıncı, şunları kaydetti:
“Örneğin daha önce Kıbrıs Türk halkının iradesini temsil etmediğimi iddia ederek Berlin’e gitmemem yönünde çağrı yapan Başbakan, şimdi ise, Kıbrıs Türk halkını ve ülkenin tamamını temsil etmekte olduğumu söyleyerek, Berlin’de sözlerime dikkat etmem gerektiğini belirtmektedir.
Elbette herkesin ağzından çıkacak olanları önceden ölçüp tartması gereklidir. Hayatım boyunca önce konuşup sonra düşünenlerden olmadım. Ya da sufle alarak konuşma ihtiyacı hissetmedim.
Ben Kıbrıs Türk halkının ne istediğini; Kıbrıs Türk halkı ise benim ne için çalıştığımı, nerede nasıl konuştuğumu iyi biliyor. Kendi kafalarındakini başkalarına empoze ederek, sürekli ayar verme telaşıyla hareket edenlere tavsiyem, yüzlerini halka dönmeleri ve toplum iradesine saygı göstermeleridir.”