Siyasetçi dediyse bu etrafı duvarlarla çevrili içinde Dört ayaklıların yaşadığı klasik mekândan bahsetmiyor...
Adanın denizlerle çevrili olmasından mı yoksa bizlerden mi kaynaklanıyor bilemiyorum amma, muhtemelen arada bir fark görmediklerindendir...
Bu da hiçbir şey yapmadan sadece felsefe yapan, herkese akıl verenlere de Filozof dersek yeridir...
Tabi ki Mandıraların Filozofu çoban olur...
Çobanın Koyun’a sormadığı gibi Filozoflarımız da bize sormuyor, uygulamayı önümüze koyuyor uymamızı bekliyorlar...
Filozof aslında Din, Siyaset, Bilim, Mantık, Metafizik ve Etik duruş gibi her konuda felsefe yapan felsefe aşığı olan kişilere verilen addır...
Filozofun işi, Sadece konuşmak felsefe yapmaktır, iş icraat yapmak değildir....
Tıpkı bizdeki filozofları gibi..,
Ne siyah ne de beyaz olmadıkları gibi
Ne siyaha karşı olurlar ne de beyaza... Mükemmel ötesi bir renk uyumları var...
Ne Evetçi olurlar ne de Hayırcı...
Evet’çiyi de Hayır’cıyı da kırmadan, bir fikri yok da söyletmemek için çekimserden de uzak durarak, olaya felsefi bir yaklaşımla her iki guruba da helal olsun adama sağlam adamışı dedirtir....
filozofları Hak yemezler asla, sadece hakkın gideceği adresi değiştirir...
Bunlar Üye yazılımını da kendileri için değil, yani Başkanlık, PM veya milletvekili sıralaması İçin de değil...
Çünkü Üye olmayanlar Partiye oy veremez diye Bizim bilmediğimiz bir Yasa vardır ya mutlaka ondan yazmışlardır...
Yoksa niye yazsınlar ki 17500 kişiyi...
Yâda Tek partili döneme geçiliyor ki her türlü siyasi akımı bünyesinde toplamıştır...
UBP şimdi, Merkez sol, Ilımlı sol, orta sol, solun ucu, merkez sağ, sağın ucu, ortası İle demokratik bir kitle partisi olmuştur...
Hal böyle iken Kurultaya değil Baskın bir seçime gidilmeli...
Milleti partiye doldururken itiraz etmeyenler, partiyi Millete götürürken niye itiraz ediyorlar bir türlü anlayamıyorum...