Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, Kamu İhale (Değişiklik) Yasası'nı eleştirerek “Oldu olacak artık hiç ihale de yapmasınlar.” İfadelerini kullandı. Özersay, kamu ihale yasasında yapmaya çalıştıkları değişikliğin aslında fiilen bundan sonra ihale yapmaya gerek kalmadan her şeyi keyfi bir biçimde yapmalarına imkan verecek bir adım olduğunu vurguladı.

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay’ın açıklamasının tamamı şöyle:

Kamu ihale yasasında yapmaya çalıştıkları değişiklik aslında fiilen bundan sonra ihale yapmaya gerek kalmadan her şeyi keyfi bir biçimde yapmalarına imkan verecek bir adımdır. Demokratik bir ülkede böyle bir şey mümkün müdür?

Yasa tasarısı içerisinde keyfi şekilde yorumlanabilecek büyük yatırım ve benzeri ifadeler kullanılarak adeta hükümet de olanların kamu menfaatini düşünmeden kafalarına nasıl esiyorsa ona göre ve hangi firmaya vermek istiyorlarsa işi o firmaya vermeleri de imkan verecek bir düzenleme bu. Eskiden adrese teslim ihale kavramı vardı şimdi bu yasa değişiklik tasarısı ile firmaya göre yasa kavramını yaratmış oluyorlar.

AKSA sözleşmesi biliyorsunuz gelecek yıl mart ayında sona eriyor ve sözleşmeye göre 18 ay önceden müzakerelere oturmaları gerekiyordu bir takım görüşmeler yaptılar aynı sözleşmeye göre 12 ay önce yani ay içerisinde Mart 2023’te elektrik kurumu ve hükümet bu firma ile devam edip etmeyeceği konusunda uzlaşıp ulaşmayacağı konusunda bir karar vermek durumunda. İfadelerden öyle anlaşılıyor ki elektrikle ilgili kablo ve benzeri bütün yatırım projelerini bundan sonra bu firmaya verebilmek için Yasayı bu maksatla tamamen etkisiz hale getirecek bundan böyle neredeyse hiç ihale yapmaya gerek kalmaksızın keyfi kararlar vermelerine imkan verecek bir değişiklik için düğmeye bastılar.

Oldu olacak bundan sonra hiçbir konuda ihale yapmasınlar birbirimizi kandırmayalım böyle Kamu yasası olur mu hiç? Üstelik sadece bu konuda ve bu firma ile ilgili değil başka pek çok konuda suiistimale açık bir durum yaratacaklar kaldı ki elektrik yanında su konusunda da adeta belirli kurumları ve firmaları tarif ediyorlar.

Herhangi uluslararası bir ihale yapılmaksızın rekabet ortamı olmaksızın yarışmacı bir düşünceyle demokratik yoldan ve şeffaf şekilde değil tamamen bazı siyasilerin var olan ilişkileri ve menfaat bağlantıları çerçevesinde dilediğini yapabileceği bir durum yaratmaya çalışıyorlar.

Halkın Partisi olarak meşru olmayan bir hükümetin bu girişimi aslında bizi şaşırtmıyor!! Meşru yoldan kurulmamış olan böyle bir hükümetin bir an önce istifa etmesini sağlayacak adımlar atılmadı takdirde görevde kaldıkları süre zarfında bu örnekte olduğu gibi bundan sonra da taş taş üstünde bırakmayacaklar. Belli ki devletin içini boşaltma konusunda yemin etmişler ve kamu menfaatinin aleyhine olan ne varsa yapmaya çalışacaklar.