Bağımsız Milletvekili Jale Refik Rogers, hükümetin imar planlarını hayata geçirmeden önce farklı bölgelerde talan mantığıyla inşaat izinleri verdiğini söyledi ve planlı gelişmenin bu hükümetin önceliği olmadığını anlattı.

Rogers, “Başbakan Yardımcılığı, Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanlığı altındaki Şehir Planlama Dairesi, denetimden geçse sınıfta kalacak asbestli bir binada hizmet veriyor. Ülkesel Fiziki Plan’a göre daha yapılması gereken birçok plan varken, mevcut planlama ekibi farklı birimlere dağıtılarak sekiz kişiden üç kişiye indirildi. Planlı gelişme bu hükümetin önceliği değil. Ülkesel fiziki plana göre yapılması gereken imar planları var. Bu imar planlarının geciktirildiğini, yapılsa da yürürlüğe koyulmadığını görüyoruz. Mağusa-İskele-Yeni Boğaziçi İmar Planı onaylandıktan dört yıl sonra yürürlüğe koyuldu. Bu dört yıl içerisinde birçok kaçak inşaata göz yumuldu, çok sayıda ruhsatsız inşaat yapıldı. Bölge talan edildi. Tüm bu talandan sonra imar planını uygulamaya koymak dostlar alışverişte görsün mantığıyla hareket etmekten başka bir şey değildir” diye konuştu.

“Balalan’da imar planını uygulamaya koymadan gökdelen izni verildi”
Katıldığı televizyon programında sürdürülebilirlikten uzak, çevreye uyumlu olmayan yapılaşmayı eleştiren Jale Refik Rogers, bir örneğin Mehmetçik’te yaşandığına dikkat çekti ve ekledi: “Mehmetçik İmar Planı onaylandıktan altı ay sonra yürürlüğe girdi. Bu altı ay içinde Balalan’da en bakir kıyılarımızda koskocaman yüksek katlı bir bina için izin verildi. Bölgede bunun gibi birkaç örnek daha var. Sorduğunuzda ‘Mevzuata göre uygundu’ yanıtı alıyorsunuz.
Yayınlanma aşamasına gelmiş imar planında iki katlı evlerin uygun görüldüğü bir bölgeye, mevzuata uygun diye gökdelen dikmek için izin vermek kabul edilemez. Şehir Planlama’nın imar planı çalışmasından bahsedip uygun değildir diyebilmesi lazımdı, çünkü yetki alanındadır.”

“Lefke İmar Planı neden yürürlüğe koyulmuyor?”
Lefke İmar Planı’nın bir yıl önce onaylanmış bir plan olmasına rağmen hala resmi gazetede yayımlanmadığını ve yürürlüğe girmediğini söyleyen Bağımsız Milletvekili, hükümetin bu süreçte Gaziveren’de plansız yapılaşmanın önünü açtığını aktardı.

“Yapılaşma ve büyüme baştan planlı olmalı ve gelişme adım adım hayata geçirilmelidir”
Rogers sözlerine şöyle devam etti: “İstedikleri izinleri verdikten sonra imar planını göstermelik olarak uygulamaya koyacaklar. Bu artık hükümet için bir rutin haline geldi. Ülkedeki inşaat patlaması elbette bir taleple ilgilidir. Bu talep de yerli halkın talebi değildir. Kıbrıslı Türkler bu ekonomik şartlarda, bu emlak fiyatlarıyla konut sahibi zaten olamaz. Aileden arsa, ev vs. kalmadan bir şeyleri satmadan maaşla bir mülk yapılması imkansız bir hal aldı. Hükümet sosyal konut projelerini üç yıldır anlatıyor, bir adım atmadı. Planlı yapılaşmaya, gelişmeye karşı değilim, ancak yapılan inşaatların sürdürülebilir olması önemlidir.
Çevreyle, doğayla uyumlu olması, altyapısının olması önemli. Bugün İskele’de bir inşaat yapacağınızda kazdığınız çukurdan kanalizasyon suları fışkırıyor çünkü altyapı yoktur. Bu böyle devam ederse, yabancı yatırımcı için de cazibesini yitirecektir. Parklar, yürüyüş yolları, yeşil alanları olan bir yapılaşmanın ancak sürdürülebilir olacağını görmek gerekiyor. Yağmalama zihniyetiyle yapılan inşaatların orta vadede getirisi değil götürüsü olacaktır.

Yatırımlara karşı değilim. Usulüne, doğaya uygun yapılan yatırımlar olsun, devlet buralardan vergisini düzgün alsın ve sosyal devlet mantığıyla da bu vergilerle yol, okul, hastane yapsın, bu büyüme halka hizmet olarak geri dönsün.

Belli kişilerin zengin olduğu, halkın yeterli eğitim ve sağlık hizmeti alamadığı, toplu taşımanın olmadığı, altyapısız ışıksız yollarda sefil olduğu bir düzen olmamalıdır. Yapılaşma ve büyüme baştan planlı olmalı ve gelişme adım adım hayata geçirilmelidir.”