Seyr, kötüden iyiye, cehaletten ilme, Sefer ise yolculuk, seyahat anlamına geliyor…

  Peki bizler, ödemeler yapıp da aldığımız seyr-ü seferimizi nereye doğru yapıyoruz…

   Canımız avucumuzda her gün yollarda adete ölüme doğru bir seyr-ü seferdeyiz…

   Bu görülmüyor ya da imkanlar elvermiyor amma Yollarda hareket eden her şeye müdahale etmeyi de  kendimizde hak görüyoruz…

  Çemberlerle, alt üst geçitlerle, çukurlarla, ışıklandırmayla ya da çizgilerle uğraşmıyoruz amma haftanın dört gecesi sefercilere ceza kesmeye aşırı derecede hevesliyiz…

  Polis teşkilatımız seyrüsefercilere kestiği cezalarla trafiğe düzen getirmeye çalışıyor…

  Bütün yolları tutuyorlar, ne giden kurtuluyor ne de gelen…

    Kiminin aracı yoldan men ediliyor kiminin de bizzat kendi, amma daha da kötüsü kesilen ödenemeyecek cezalar…

   Bütün bu cezaların seyr-ü seferde neyi düzelttiğini  veya düzelteceğini bilen var mı…

   Ya da oradan bakıldığında vatandaş bundan keyif alıyor gibi mi duruyor…

   En dikkat çeken tarafı da bu kadar kontrole rağmen kazaların ve ölümlerin çoğalıyor olmasıdır…

2B099494 20E3 427D 9A6E Fd64085B8F2B

  Ya da bu kazalarda gerçek suçlu aranıyor mu yoksa tuttuğunu mu, o konuda da ciddi kuşkularım vardır…

  Hiçbir kaza raporunda yanlış yol, kör nokta, ya da aşırı karanlık veya farklı bir rapor görmedim, gören var mı…

  Her şey mükemmel, dört dörtlük bir alt yapıya sahibiz ve suçlu, hep sefere çıkanlarmış gibi rapor tutulması da işin en komik tarafı…

  Seyr-ü sefer soruluyor da seyr-ü sefere çıkanların, seyrettikleri güzergahlara seyirci olanlara ne demeli…