Sibel Tatar, kadınlara yönelik destek çalışmaları ve projelerinin ilgili kurum ve kuruluşlarla iş birliği içerisinde devam edeceğini belirtti. 

“25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü” nedeniyle yazılı açıklama yapan Sibel Tatar, dünyanın hiçbir coğrafyasında, hiçbir kadının şiddetin hiçbir türüne uğramadan, hakları ihlal edilmeden, insan haysiyet ve onuruna yaraşır bir hayat sürmelerini temenni etti.

Tatar, “bütün insanlığa ve bütün kadınlara şiddetsiz sevgi dolu bir dünya dilerim” ifadelerini kullandı. 

- “Ülkemizde de maalesef tüm dünyada olduğu gibi kadına yönelik şiddet sosyal bir sorun olmaya devam etmektedir”

Sibel Tatar, açıklamasında, yıllardır süregelen kadına karşı şiddete dur demek ve bu konuda farkındalık yaratılması amacıyla 1999 yılında Birleşmiş Milletler tarafından Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü olarak ilan edilmesine ve bu vesileyle her yıl 25 Kasım’da çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenlenmesine rağmen kadına yönelik şiddetin en yaygın insan hakkı ihlali olarak tüm dünyada devam ettiğini kaydetti.

“Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarında da kadınların üçte birinin yaşamlarının bir döneminde şiddete maruz kaldığı belirtilmektedir” diyen Tatar, ülke de tüm dünyada olduğu gibi kadına yönelik şiddetin sosyal bir sorun olmaya devam ettiğini belirtti.

Şiddet mağduru kadınların bir kısmının sesini duyurup devletin ilgili birimlerinden ve sivil toplum kuruluşlarından yardım talep ederken bir kısmının da şiddete boyun eğmeye ve şiddet görmeye devam ettiğini söyleyen Sibel Tatar, yapılan çalışmaların kadınların şiddete boyun eğmesinin temel sebeplerinden birinin “ekonomik yönden yetersizlik” olduğunu ortaya çıkardığını ifade etti. 

- “Odak noktası kadın olan 42 derneği ‘Kadın Örgütleri Ağı’ adı altında birleştirdik”

Sibel Tatar, 25 Kasım 2021’de üyelerinin tamamı kadın olan, üreten ya da farklı alanlarda faaliyet gösteren ve odak noktası kadın olan 42 derneği Cumhurbaşkanlığı bünyesinde oluşturulan “Kadın Örgütleri Ağı” adı altında birleştirdiklerini hatırlattı.

Amaçlarının çeşitli projeler ile ekonomik ve sosyal hayatın dışında bırakılan kadınların sesi olmak, kadına destek vermek ve kadının güçlendirilmesi ve ekonomik olarak yeterli hale gelebilmesi yönünde ortak projeler üretmek olduğunu kaydeden Tatar, kadınların üretim ve pazarlama tekniklerini öğrenmeleri yönünde üniversiteler ile görüşerek eğitim programları da hazırladıklarına işaret etti, kadınlara yönelik uygun kredi ve hibe programlarıyla ilgili çalışmalar yaptıklarını ve yapmaya devam edeceklerini ekledi. 

Sibel Tatar, bir diğer projelerini ise şöyle kaydetti:

“Kadınların ekonomik olarak güçlenmesine ve bir meslek edinmelerine yönelik bir başka projemiz, 'İpeğin Kuzey Kıbrıs'ta Yeniden Doğuşu Projesi' kapsamında Akçaylı kadınların üretimin her aşamasında bulunduğu ‘Kozada’ markasıdır.

İpeğin Kuzey Kıbrıs’ta Yeniden Doğuşu Projemizin birinci ayağını Akçay’da tamamlamış olup, ikinci ayağını ise Karpaz Bölgesinde başlamış bulunmaktayız.

İpek böceği kozalarından elde edilen ipek ipliğinin tezgahta dokunarak, üretilen; bebek tulumu, bebek elbisesi, çocuk yatak çarşafı seti, şal ve fular ürünlerinin satışına ilk olarak Ercan Havaalanı’nda başlanmıştır.”

Tatar, tüm bu çalışmalarının güçlü ve umutlu kadınlar yaratarak mutlu bir toplum oluşturabilmek adına olduğunu vurguladı.