DAÜ'nün mali sorunları ve performans yönetimi konularındaki tartışmalar çalışanlar öğretim görevlileri  ve kamuoyu arasında büyük yankı uyandırmaya devam ediyor.

Üniversitenin bu mali krizlerle başa çıkabilmesi ve adil bir performans değerlendirmesi yapabilmesi için alınması gereken tedbirler ve yapısal değişiklikler üzerinde farklı görüşler dile getirildi.

Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde (DAÜ), mali krizler ve performans yönetimi konularında yoğun tartışmalar yaşanıyor. DAÜ-SEN Başkanı Ercan Hoşkara ve Doğu Akdeniz Üniversitesi Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı Erdal Özcenk, katıldıkları bir programda DAÜ'nün mali yapısını masaya yatırdılar.

Erdal Özcenk, programda yaptığı konuşmada DAÜ'nün, Kıbrıs'taki ve ülkedeki yükseköğretimin lokomotifi olduğunu vurgulayarak, üniversitenin önemini belirtti.

Ancak, son dönemde ekonomik zorluklarla karşılaştıklarını ve hiperenflasyonun etkisini hissettiklerini dile getirdi.

Geçen sene 100 lira olan bir maaşın şu anki artışla 410 lira olduğuna dikkat çeken Özcenk, bu durumun DAÜ'nün ekonomik durumunu olumsuz etkilediğini ifade etti. Özcenk tanıtım ofislerinin de düzgün çalıştırılmadığını sözlerine ekleyerek

DAÜ BİR-SEN, DAÜ-SEN ile birlikte hazırlanan protokol görüşmelerinin geçen hafta Milli Eğitim Bakanı Nazım ÇAVUŞOĞLU başkanlığında uzun bir toplantı gerçekleştirildiği belirtildi.

Daha sonra Sayın Başbakan, Sayın Taçoy ve Maliye Bakanlığı'ndan müsteşarın katılımıyla yapılan toplantıda olumlu bir atmosfer oluştuğu ve protokolün imzalanmaya yaklaştığı ifade edildi.

Ercan Hoşkara ise protokolün içeriğine dair açıklamalarda bulunurken, mali krizin nasıl oluştuğuna ve teşhisin doğru konulmasının önemine vurgu yaptı. 2019 yılında başlayan mali sorunların özellikle 2020 yılında 700 milyon TL'ye ulaşan bir bütçe açığına dönüştüğünü belirten Hoşkara, DAÜ'nün zaman kazanması ve borçlanarak çözüm bulması gerektiğini vurguladı. Ayrıca, mali krizlerin başarılı yönetimlerde olmayacağına inancını dile getirerek bu durumun yönetimdeki başarısızlığın bir göstergesi olduğunu ifade etti.

Öte yandan, Erdal Özcenk üniversitenin esas gelir kaynağının 3. dünya ülkelerinden gelen öğrenciler olduğunu belirtti ve üniversite tanıtımının önemine dikkat çekti. Ancak, yapılan tanıtım çalışmalarına rağmen ileriye gidilemediğini ifade ederek, Rektörün de dahil olmak üzere herkesin DAÜ'nün üstünde olmadığını ve DAÜ'nün iyiliği, bekası ve ekonomik sürdürülebilirliği için ellerinden geleni yapacaklarını vurguladı.

Erdal Özcenk, üniversitenin bulunduğu coğrafi bölge düşünüldüğünde adil bir performans değerlendirmesi için somut verilere dayanılması gerektiğini belirtirken, bilimsel kriterlerin göz önünde bulundurulmasının önemine vurgu yaptı.

Diğer taraftan, Ercan Hoşkara, DAÜ'nün Akademik ve Eğitim Kriterlerini güncellemiş ve gelecek için daha sıkı bir performans yönetim sistemi oluşturulmasının gerektiğini dile getirdi. Üniversitenin popülizmle değil, gerçekçi ve etkili adımlarla yönetilmesinin önemine dikkat çekti.

DAÜ'nün geleceğini güvence altına almak ve mali krizleri aşmak adına yapılan tartışmalar, ders ücretleri ve yüklerinde indirim yapılması gibi önlemler üzerinde de yoğunlaşılıyor. Üniversitenin başarılı bir yönetimle öğrenci sayısını artırarak ve kaliteyi yükselterek mali krizleri aşabileceği düşünülüyor.

Öğretim üyeleri, protokol taslağının çözüm için bir adım olduğunu belirtiyor ancak sürecin tüm tarafların katılımı ve işbirliğiyle yürütülmesinin önemine vurgu yapıyorlar.

Protokolün hayata geçirilmesi için bir değerlendirme ve eşküdüm komitesi kurulması planlanıyor. Bu komitede Milli Eğitim Bakanı, sendikalardan temsilciler ve üniversite yönetiminin yer alacağı ifade ediliyor.

DAÜ'nün geleceği ve mali krizleri aşmak adına yapılan tartışmaların sonucu merakla beklenirken, üniversitenin tüm paydaşlarının katılımıyla çözüm odaklı adımlar atması hedefleniyor.

Yapısal değişikliklerin ve etkin performans yönetimi sisteminin hayata geçirilerek, üniversitenin daha sürdürülebilir ve başarılı bir gelecek için adımlar atması bekleniyor. (MHA)