Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Selma Eylem ve KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün 87’nci ölüm yıldönümü dolayısıyla Millî Eğitim Bakanlığı önünde açıklama yaptı.
Eylem ve Gökçebel’e açıklamaları sırasında bir grup öğretmen de ellerinde “Demokratik, çağdaş toplum için; nitelikli, bilimsel, laik eğitim için; saygın, aydın, özgür öğretmen için; insanca bir geçim ve yaşam için mücadele etmeye devam edeceğiz”, “Topluma ve öğretmene yapılan saldırılan karşısında susmayacağız”, “Eğitime ve öğretmene yapılan saldırılara asla izin vermeyeceğiz” yazılı pankartlarla eşlik etti.
Konuşmalardan önce Atatürk için 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu.
-Eylem: “İlerici, laik ve bilimsel eğitim için mücadeleden vazgeçmeyeceğiz”
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, Anayasa’nın ve Milli Eğitim Yasası’nın temelini oluşturan ilerici, laik ve bilimsel eğitim için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini kaydetti.
Millî Eğitim Bakanlığı’nın birincil görevinin, Anayasa’nın ve Milli Eğitim Yasası’nın öngördüğü gibi her çocuğa eşit, parasız, nitelikli kamusal eğitimi sağlamak olduğunu belirten Eylem, ancak öğrencilerin konteyner sınıflara, akran zorbalığına, eksik öğretmenli ve güvenli olmayan okullara, kalabalık sınıflara mahkûm oldukları iddiasında bulundu.
Eylem konuşmasında, Bakanlığın tam gün eğitim anlayışının ideolojik olduğunu ve bu durumun “okullarda kaos yaşanmasına” sebebiyet verdiğini savundu. Eylem, Anayasa, Milli Eğitim Yasası, Atatürk İlke ve Devrimleri’ne aykırı şekilde kitap içeriklerinin değiştirildiğini, kuran kurslarına, ikinci ilahiyat okuluna ve sahte diplomalara izin verdiğini savunarak bunları eleştirdi.
Disiplin Tüzüğü ile kız çocukları üzerinden siyasi İslam dayatması yapıldığını da iddia eden Eylem, Milli Eğitim Bakanı’nın kendilerine anayasaya ve yasalara bağlı kalma hatırlatmalarında bulunduğununu savunarak bunu eleştirdi.
Eylem, Millî Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen nakilleri, izinleri, grev kesintileri konusunda keyfi uygulamalarda bulunduğunu da ileri sürerek “Eğitimimiz, okullarımız, çalışma koşullarımız ve haklarımız için yasalar ve anayasa tarafından belirlenmiş grev eylem hakkımızı elimizden alarak mücadeleyi ortadan kaldırmak isteyenlerin hedefinin eğitimde dönüşümü ve böylelikle toplumsal dönüşümü gerçekleştirmek olduğunu hepimiz biliyoruz.” iddialarını dile getirdi.
Bu hedefe ulaşmak isteyenlerin karşısında dimdik durmaya devam edeceklerini söyleyen Eylem, yasal haklarına yönelik saldırılara, tehdit ve baskılara karşı, laik eğitim, laik toplum yapısı için mücadeleden vazgeçmeyeceklerini kaydetti.
-Gökçebel: “Toplumsal yapımıza, çağdaş yapımıza, eğitim yapımıza, laik yaşam modelimize dokunmayın”
KTOEÖS Genel Sekreteri Tahir Gökçebel de ülke ihtiyaçlarına ve sorunlarını cevap veremediğini ileri sürdüğü hükümetin artık meşruluğunu yitirdiğini savundu.
Anayasal hakların bir toplum sözleşmesi olduğunu hatırlatan Gökçebel, bu düzene herkesin uyması gerektiğini ifade etti.
Gökçebel, Anayasa’ya uyması gerekenlerin anayasayı çiğneme hakkı olmadığını kaydederek, Bakanlar Kurulu’nun sürekli temel hakları kısıtlamaya yönelik adımlar attığını iddia etti.
Başbakan Ünal Üstel’i eleştiren Gökçebel, "toplumu dizayn etme ve dönüştürme amacından" vazgeçilmesini istedi, "20 binlerin meydanlarda bunun mesajını verdiğini" söyledi.
Öğretmenlere birçok konuda baskı yapıldığını iddia eden Gökçebel, “Ama bu öğretmenler çağdaş demokratik toplum için Atatürk'ün işaret ettiği gibi, çağdaş toplumsal bir gelecek için laik bir eğitim için özgürlükçü bir toplum için mücadele etmeye, öğrenciler yetiştirmeye devam edecek.” dedi.
Gökçebel, okullarda bütçeden, güvenliğe kadar birçok sorun olduğunu, okul idareleri ile öğretmenlerin bu sorunların çözümü için uğraş verdiklerini ancak Milli Eğitim Bakanı’nın yine de öğretmenleri hedef gösterdiğini de ileri sürdü.
Bakanlığın, okulları arayarak sendika temsilcilerinin isimlerini talep ettiği iddiasında da bulunan Gökçebel, bu temsilcilerin sendika tarafından değil, okul yönetimleri tarafından demokratik olarak seçildiklerini belirtti.
“Bizim toplumsal yapımıza, çağdaş yapımıza, eğitim yapımıza, laik yaşam modelimize, demokratik teamüllerimize dokunmayın.” diyen Gökçebel, bunları kırmızı çizgileri olarak nitelendirdi.
Gökçebel, öğretmenlerin susmayacağını ve mücadeleye devam edeceğini söyleyerek, Milli Eğitim Bakanı’nın istifa etmesini istedi.
Tahir Gökçebel’in konuşması sonrasında, öğretmenler Millî Eğitim Bakanlığı’nın okullardan talep ettiğini iddia ettiği isimler için temsili yoklama aldı.





