Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Başkanı Ozan Elmalı; toplumun, Eğitim Bakanlığı, hükümet yetkilileri ve Cumhurbaşkanı’ndan deprem felaketinin ardından yaşanan sorunlar ve endişelerine duyarsız kalmayarak bir an önce cevap vermelerini beklediğini vurguladı.

Yaşanan deprem felaketi ile ortaya çıkan toplumsal hassasiyet, hükümet yetkililerini bu konuda bazı adımlar atmak zorunda bıraktı. Yıllardır okulların fiziki durumu ile pek ilgili olmayan hükümet mensupları nihayet bu konuyu gündemlerine almaya karar verdiler! Ancak alışageldiği üzere, yine birbiri ile çelişen açıklamalarla, verilen vaatleri unutan bir anlayışla karşı karşıya kalmış durumdayız!

Toplum; Eğitim Bakanlığı, hükümet yetkilileri ve eğitim-okul sorunlarını bir türlü gündemine almayan Cumhurbaşkanından derhal cevap bekliyor!

1-      Okulların fiziki yapısını ve depreme dayanıklılığını ortaya koymak için başlattığınız çalışma tamamlanmadı mı? Raporlama çalışmaları hala neden açıklanmıyor? Kamuoyundan neden gizleniyor? Bu raporların içeriğinin toplum, öğrenciler ve öğretmenler açısından taşıdığı önem neden göz ardı ediliyor?

2-      Sendikamız KTOEÖS yaz aylarından itibaren devlet okullarının fiziki yapılarının yetersizliklerini, çatlayan duvarları, çürüyen demirleri, çöken tavanları görsellerle birçok kez kamuoyunun gündemine taşımasına ve tehlikeyi işaret etmesine rağmen, sizler bu konuyu gündeminize almaya gerek dahi görmediniz! Toplumdan, öğrencilerimiz ve öğretmenlerimizden ÖZÜR dileyecek misiniz?

3-      Üçlü kararnamelerle yüzlerce atama yaparken, yurt dışı temsilcilerine binlerce Euro maaş öderken, izaz-ikram ve makam araçlarınıza bol keseden bütçe ayırırken,  okullar söz konusu olduğunda bir çivi bile çakmayıp, dökülen sıvaları ve çürüyen kolonları boyalarla kapatmaya çalıştınız. Okulların yıkılmak üzere olduğu şimdi mi aklınıza geldi?

4-      Okullar ve belki de kamuya ait birçok bina güvenilirlik açısından tehlikeli durumdayken, külliye inşaatının devam etmesinden tek bir hükümet yetkilisi bile rahatsızlık duymuyor mu?

5-      Sn. Tatar, bir okulumuz eğitim-öğretimi çadırda sürdürme noktasına gelmişken ve birçok okul yıkılmaya yüz tutmuşken toplum tarafından kabul görmeyen Külliye inşaatının devam ediyor olması içinize siniyor mu? Vicdanınız rahat mı? Şu anda toplumun en büyük derdi ve ihtiyacı Külliye mi? Bu kadar tepkiye, eleştiriye rağmen Külliye inşaatını neden hala durdur(a)muyorsunuz?

          TMK öğrencilerinin eleştirel sorularından hoşnut kalmadığınızdan, ziyaret ettiğiniz diğer okullarda öğrencilerin soru sormasını kabul etmediğiniz doğru mu? Eleştirilere sinirlenerek ve sesinizi yükselterek cevap vermek, her kesimi kucaklaması gereken bulunduğunuz makama yakışıyor mu?  Sorulan soruları beğenmediğiniz ve cevap veremediğiniz için öğrencileri susturmaya çalışmak, azarlamak demokrasi anlayışı ile bağdaşıyor mu?

Önümüzdeki hafta eğitimi çadırda sürdürecek olan Namık Kemal Lisesini ziyaret etmeyi düşünüyor musunuz?

Çadırlardaki öğrencilere de külliyenin neden gerekli olduğunu açıklayacak mısınız?

Bizler gerçekleri söylemeye, başını kuma gömüp doğrulardan korkanları, toplumun gerçeklerini görmezden gelenleri kamuoyu ile paylaşmaya devam edeceğiz.

Öğretmenler olarak aklı hür, vicdanı hür, bilime inanan, eleştirel bakış açısına sahip, sorgulayan, araştıran, özgürlükleri savunan nesilleri, her koşulda ve şartta, yetiştirmeye devam edeceğiz!